"يجب ألّا" - Translation from Arabic to Turkish

    • veremeyiz
        
    • gitmemenin iyi
        
    • olmamamız gerektiğini söylüyorum
        
    Ama bunun bizi durdurmasına izin veremeyiz. Sil baştan başlamak için bize bir fırsat sundu ve ben de bunu değerlendireceğim. Open Subtitles لكنْ يجب ألّا ندع هذا يوقفنا أعطَتْنا فرصةً لنبدأ مِنْ جديد، و أريد اغتنامها
    Her zaman başka bir şey olacak. Yolumuzu bunun belirlemesine izin veremeyiz. Open Subtitles سيبقى هناك دائماً شيءٌ آخر و يجب ألّا نجعله يقيّدنا
    Bunu yapmasına izin veremeyiz. Open Subtitles يجب ألّا نتركاها تفعل هذا.
    Lydia bana onun V yakalı tişört giyen bir şeytan olduğunu söylediği için yalnız gitmemenin iyi olacağını düşündüm. Open Subtitles وبما أنّ (ليديا) أخبرتني أنه الشيطان نفسه، فوجدت أنك يجب ألّا تكون وحدك.
    Lydia bana onun V yakalı tişört giyen bir şeytan olduğunu söylediği için yalnız gitmemenin iyi olacağını düşündüm. Open Subtitles وبما أنّ (ليديا) أخبرتني أنه الشيطان نفسه، فوجدت أنك يجب ألّا تكون وحدك.
    Birlikte olmamamız gerektiğini söylüyorum. Open Subtitles يجب ألّا نكون مع بعضنا.
    Onun seni bulmasına izin veremeyiz. Open Subtitles يجب ألّا ندعها تعثر عليكم
    Jafar gibi bir şeytana böylesi bir gücü veremeyiz. Open Subtitles يجب ألّا نعطي شخصاً شرّيراً كـ(جعفر) هذا النوع مِن القوّة
    Ama etrafta bir cadı ve uçan maymunlar varken Henry'nin yalnız başına dışarıda dolanmasına izin veremeyiz. Open Subtitles لكنْ يجب ألّا نترك (هنري) يتجوّل وحيداً بوجود تلك الساحرة وقردتها الطائرة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more