Ama bunun bizi durdurmasına izin veremeyiz. Sil baştan başlamak için bize bir fırsat sundu ve ben de bunu değerlendireceğim. | Open Subtitles | لكنْ يجب ألّا ندع هذا يوقفنا أعطَتْنا فرصةً لنبدأ مِنْ جديد، و أريد اغتنامها |
Her zaman başka bir şey olacak. Yolumuzu bunun belirlemesine izin veremeyiz. | Open Subtitles | سيبقى هناك دائماً شيءٌ آخر و يجب ألّا نجعله يقيّدنا |
Bunu yapmasına izin veremeyiz. | Open Subtitles | يجب ألّا نتركاها تفعل هذا. |
Lydia bana onun V yakalı tişört giyen bir şeytan olduğunu söylediği için yalnız gitmemenin iyi olacağını düşündüm. | Open Subtitles | وبما أنّ (ليديا) أخبرتني أنه الشيطان نفسه، فوجدت أنك يجب ألّا تكون وحدك. |
Lydia bana onun V yakalı tişört giyen bir şeytan olduğunu söylediği için yalnız gitmemenin iyi olacağını düşündüm. | Open Subtitles | وبما أنّ (ليديا) أخبرتني أنه الشيطان نفسه، فوجدت أنك يجب ألّا تكون وحدك. |
Birlikte olmamamız gerektiğini söylüyorum. | Open Subtitles | يجب ألّا نكون مع بعضنا. |
Onun seni bulmasına izin veremeyiz. | Open Subtitles | يجب ألّا ندعها تعثر عليكم |
Jafar gibi bir şeytana böylesi bir gücü veremeyiz. | Open Subtitles | يجب ألّا نعطي شخصاً شرّيراً كـ(جعفر) هذا النوع مِن القوّة |
Ama etrafta bir cadı ve uçan maymunlar varken Henry'nin yalnız başına dışarıda dolanmasına izin veremeyiz. | Open Subtitles | لكنْ يجب ألّا نترك (هنري) يتجوّل وحيداً بوجود تلك الساحرة وقردتها الطائرة |