"يجب أن أجد طريقة" - Translation from Arabic to Turkish

• bir yolunu bulmalıyım
• yol bulmalıyım
• yolunu bulmam gerek
• bir şeyler bulmalıyım

ya da olamayanlardan... bunu özel kılmanın bir yolunu bulmalıyım.
أو لم يحدث يجب أن أجد طريقة لأجعله مميزاً

Mickey herşeyimi aldı.Geri almanın bir yolunu bulmalıyım.
ميكي أخذ كلّ شيء. يجب أن. أجد طريقة لأسترجع كل شيء.

Şimdi eğer izin verirsen bu çatıdan çıkmanın bir yolunu bulmalıyım.
إن أذنتِ لي، يجب أن أجد طريقة للخروج من السطح.

Ama, enerjimi aktarmak için yeni bir yol bulmalıyım.
لكن علي فعل هذا ، يجب أن أجد . طريقة جديدة لأوجه إليها طاقتي

Belediye daha fazla celp kâğıdı göndermeden önce evi tamir etmenin bir yolunu bulmam gerek.
الان يجب أن أجد طريقة لإصلاح المنزل قبل أن تصفعني المدينة بمزيد من الاستشهادات.

Pekala, seksiliğimi azaltacak bir şeyler bulmalıyım.
حسناً, أتدرين؟ يجب أن أجد طريقة لأقلل بها من جاذبيتى

Olası bir varis var, bu yüzden istediğimi almak için o kızı yok etmenin bir yolunu bulmalıyım.
هناك وريث محتمل, وللحصول على ما أريد, يجب أن أجد طريقة لتدميرها,

Önce ona yanaşmanın bir yolunu bulmalıyım.
في البداية يجب أن أجد طريقة للدخول بينهم

Avery'nin hikayesinin yeniden ön sayfaya çıkarmanın bir yolunu bulmalıyım.
يجب أن أجد طريقة لأعيد "قصة "آيفري إلى الصفحة الأولى

Aşağı inmenin bir yolunu bulmalıyım bebeğim.
يجب أن أجد طريقة لأنزل للأسفل، يا عزيزتي.

Onun benimkini yok ettiği gibi ben de onun hayatını yok etmenin... - ...bir yolunu bulmalıyım.
يجب أن أجد طريقة لأدمّر حياته كما دمّر حياتي.

O evigeri almanın bir yolunu bulmalıyım.
يجب أن أجد طريقة ليستعيد بها المنزل

Bunu durdurmanın bir yolunu bulmalıyım.
يجب أن أجد طريقة لإنهاء ذلك

Şimdi biraz daha para kazanmak için bir yol bulmalıyım.
لذا يجب أن أجد طريقة لكسب المال

Bu durumun üstesinden gelmek için bir yol bulmalıyım.
يجب أن أجد طريقة لحلّ هذه المسألة

Gerçek şu ki Clark hayatımı farklı yapacak bir yol bulmalıyım.
الحقيقة يا (كلارك)، أني يجب أن أجد طريقة لأحدث فرقاً في حياتي

Annemin sonunda başından beri doğru seçimin ben olduğumu anlaması için Louis'i Monako'dan sonsuza kadar atmanın bir başka yolunu bulmam gerek.
يجب أن أجد طريقة أخرى (كي اجعل (لوي يخرج من (موناكو) إلى الأبد حتى ترى أمي أخيراً أنني الخيار الصائب من البداية