| Bazı şeyler üzerinde çalışıyorum Ama bu tek başıma yapmam gereken birşey. | Open Subtitles | أنا أعمل في بعض الأمور لكن هنالك أمورٌ يجب أن أفعلها لوحدي |
| Düğünden önce yapmam gereken milyonlarca şey var. | Open Subtitles | لدي الملايين من الأعمال التي يجب أن أفعلها قبل زفافي غداً |
| Evet benim de yapmam gereken şeyler var. Bak özür dilerim şimdi prova yapsak olmaz mı? | Open Subtitles | حسنا , كان لدي أشياء يجب أن أفعلها , أنا أسف , هل نستطيع التدريب الأن ؟ |
| Young Hwa, çok düşündüm. Bunu yapmalıyım. | Open Subtitles | لقد فكرت ملياً في هذا يجب أن أفعلها |
| Çekil üstümden! Hayır! Bunu yapmalıyım! | Open Subtitles | ابتعد عني يجب أن أفعلها |
| L' l Magic School yapmak zorunda şeylerin listesine eklemek ll. | Open Subtitles | سأضيف هذا للائحة الأشياء التي يجب أن أفعلها في مدرسة السحر |
| Sonuçta bir uşağım yok ve kendim yapmak zorundayım. | Open Subtitles | و بم أنه ليس لدي خادم يجب أن أفعلها بنفسي |
| - Bill. - Bunu yapmak zorundaydım Janet. En sonki gibi olmasına izin veremezdim. | Open Subtitles | (بيل) يجب أن أفعلها (جانيت) لا يجب أن تكون مثل المرة السابقة |
| Anahtarlarımı aldığıma göre, yapmam gereken işler var. | Open Subtitles | حسناً، الآن حصلت على المفاتيح، علي القيام ببعض الأشياء كان يجب أن أفعلها |
| Hayatımda yapmam gereken muhtemelen bir sürü şey var. | Open Subtitles | هناك الكثير من الأشياء التي كان يجب أن أفعلها |
| Hayatımda yapmam gereken muhtemelen bir sürü şey var. | Open Subtitles | هناك الكثير من الأشياء التي كان يجب أن أفعلها |
| Bu herkesi kurtarmak için yapmam gereken bir fedakarlık. | Open Subtitles | إنها تضحية يجب أن أفعلها لأنقذ الجميع |
| İleride yapmam gereken bazı şeyler var. Bu yüzden Oh Ri Jin, artık sana ihtiyacım yok. | Open Subtitles | ... لدىَ أمور يجب أن أفعلها فى المستقبل ، لذا أوه رى جين أنا لست بحاجك إليكِ |
| Üzgünüm. Bunu yapmalıyım. | Open Subtitles | أسف , يجب أن أفعلها |
| - Bunu yapmalıyım. | Open Subtitles | - يجب أن أفعلها |
| Geçmişteki tüm Avatarlar, bana bunu yapmak zorunda olduğumu söylüyor. | Open Subtitles | كل هؤلاء الأفاتار السابقين يقولون لي اني يجب أن أفعلها |
| L şeyler de, biliyorsun yapmak zorunda. | Open Subtitles | لدي أشياء يجب أن أفعلها أيضاً ، كما تعلم |
| Sanırım bunu yapmak zorundayım. | Open Subtitles | أتعرفين, أقصد, يجب أن أفعلها |
| Anne, bunu yapmak zorundayım. | Open Subtitles | أمي، يجب أن أفعلها |
| - Bunu yapmak zorundaydım. | Open Subtitles | هيا- "يجب أن أفعلها يا "بن- |