"يجب أن أموت" - Translation from Arabic to Turkish

• ölmeliyim
• ölmek zorundayım
• ölmeliydim
• Ölmek zorunda
• ölmem gerektiğini
• ölmem gerek
• ölmem gerekiyor
• ölmem gerekirse
• ölmüş olmalıydım

Kendim için yaptığım değil de neden başka bir yerde ölmeliyim.
لماذا يجب أن أموت في مكان غير الواحد الذي بنيتهه بنفسي؟

Bizi kurtarmak için ne yapmam gerektiğini biliyorum. Hiç kurtulan olmadı. ölmeliyim.
أعرف ما يجب أن أعرف لحمايتنا يجب أن أموت

Ve ben "Şimdi ölmek zorundayım." derdim ve sen "Ama seni özlerim" derdin.
الآن يجب أن أموت.. وأنت تقول ، لكني سأفتقدكِ.

Hafta sonuna kadar bile yaşayamayacak biri için neden ölmek zorundayım?
لماذا يجب أن أموت من اجل شخص ما لن ينجو حتى نهاية الأسبوع؟

O gün ölmeliydim. Onun yerine bununla kaldım.
كان يجب أن أموت في هذا اليوم بدلا من ذلك، فزت بهذا

Ben zehir alırım. Ölmek zorunda kalırsam, en azından acı çekmemek için.
إذا كان يجب أن أموت على الأقل بدون أيّ ألم

Ebeveynlerim arasındaki şiddetli bir tartışma sonrasında bir umutsuzluk ve çaresizlik anında annem bana döndü ve ölmem gerektiğini söyledi.
وعقب مشادة أخرى بين والدي، في لحظة قنوط ويأس، ألتفتت إلي والدتي وقالت لي يجب أن أموت

"Dünya çok adaletsiz. ölmem gerek."
العالم غير عادل إطلاقاً، يجب أن أموت.

Buradaki konu, görünüşe göre şeytanla çok ortak yönümüzün olması ve benim ölmem gerekiyor.
هناك موضوع فى الرسومات,يبدو أن أنا وإبليس لدينا الكثير من الأشياء المشتركة و أننى يجب أن أموت

Onun için ölmem gerekirse ölürüm.
إذا كان يجب أن أموت لاجلها سوف أموت

Bunu sana yaptığım için üzgünüm.... ...ama yıllar önce ölmüş olmalıydım.
أكره فعل هذا اليكى لكن كان يجب أن أموت منذ سنين

Pekâlâ, ölmeliyim, ama son gülen iyi güler.
يجب أن أموت... حسنا و لكن أنا الذى سيضحك أخيرا

Kendi isteğimle çarmıha gerilip ölmeliyim.
يجب أن أموت على الصليب وأموت طائعآ

Don Francisco'nun ellerinde ölmeliyim.
يجب أن أموت .علي يدي دون فرانشيسكو

Bu yabancı diyarda ölmek zorundayım.
يجب أن أموت في هذه البلدة الغريبة.

- Ama ölmek zorundayım.
-لكن يجب أن أموت

Ben ölmek zorundayım.
يجب أن أموت

Hepimizin öyle. Benim yok. O gece ailemle birlikte ölmeliydim.
أنا لا أملكه، كان يجب أن أموت تلك الليلة مع عائلتي

Buraya geldiğim ilk gün ölmeliydim.
كان يجب أن أموت في أول يوم جئتُ فيه إلي هُنا.

Ölmek zorunda kalırsam, en azından acı çekmemek için.
إذا كان يجب أن أموت على الأقل بدون أيّ ألم

Gitmeden önce neden Ölmek zorunda olduğumu bilmek istiyorum.
"في الحلقة القادمة" قبل أن أذهب أرغب في أن أعلم لم يجب أن أموت

İçimde biri var ve o, ölmem gerektiğini söylüyor.
هناك شخصاً بداخلى يقول بأننى يجب أن أموت

Uzun zamandır ölmem gerektiğini düşünüyordum.
،لوقت طويل كنت أعتقد بأنّني يجب أن أموت

Affedersin. Şimdi ölmem gerek.
أعذرني, أنا يجب أن أموت الآن

ölmem gerekiyor yoksa insanlara zarar vermeye devam edeceğim. Lütfen.
يجب أن أموت و إلا سأواصل أذية الآخرين، أرجوكِ

Eğer ölmem gerekirse, ölürüm.
و إن كان يجب أن أموت ، فسأموت

ölmüş olmalıydım.
أن انجو من هذا كان يجب أن أموت