Bizim sınıfa gelmelisin. Çok düşünüyoruz orada. İyi. | Open Subtitles | أنتى يجب أن تأتى لفصلنا من التفكير الكبير ، جيد |
Evet. Çok sert bir mizacın var. - Cidden, Dennis, programıma gelmelisin. | Open Subtitles | نعم ، لديك بالفعل وجه قوى جداً بكل جدية ، يجب أن تأتى إلى برنامجى |
Üzgünüm, efendim. Benimle masaya kadar gelmeniz gerekiyor. | Open Subtitles | معذرة يا سيدى يجب أن تأتى معى للفحص. |
Benimle masaya kadar gelmeniz gerekiyor. | Open Subtitles | يجب أن تأتى معى للفحص. |
Gelip Lizzy'yi Bay Collins ile evlenmeye ikna etmelisiniz. Onunla evlenmeyeceğine yemin ediyor. | Open Subtitles | يجب أن تأتى وتجعل ليزى تتزوج السيد كولينز فقد أقسمت أنها لن تتزوجه |
Burada işin bittiğinde, bize Gelip bir süre kalmalısın. | Open Subtitles | حين تنتهى من هنا يجب أن تأتى لتبنى لنا عشاً |
Hadi gidelim, benimle gelmek zorundasın. | Open Subtitles | هيا , تعالى معى يجب أن تأتى معى |
Hayır, hayır. Haklı, dostum. Bir haftasonu bizimle balık avına gelmelisin. | Open Subtitles | لا ، لا ، إنه على حق ، يجب أن تأتى للصيد معنا فى عطلة نهاية الأسبوع |
Hayır, hayır. Haklı, dostum. Bir haftasonu bizimle balık avına gelmelisin. | Open Subtitles | لا، لا إنه على حق، يجب أن تأتى للصيد معنا في عطلة نهاية الأسبوع |
Çabuk olun. Getirin onu. Marke, sen gelmelisin. | Open Subtitles | أسرعى أحضرها مارك , يجب أن تأتى المعركة بحاجة اليك |
Benimle gelmelisin. Her şeyi sonra açıklayacağım. | Open Subtitles | يجب أن تأتى معى, سوف اشرح لكى كل شئ فيما بعد, من فضلك |
"Bir grup karaokeye gidiyoruz. Sen de gelmelisin." | Open Subtitles | عدد منا ذاهبين لحفلة كايروكى يجب أن تأتى |
Derhal buraya gelmeniz gerekiyor. | Open Subtitles | يجب أن تأتى بسرعة |
Benimle gelmeniz gerekiyor bayım. | Open Subtitles | يجب أن تأتى معى يا سيدى |
Chuck Bass? Bizimle gelmeniz gerekiyor. | Open Subtitles | تشاك باس) يجب أن تأتى معنا) |
Yarın, evime Gelip kahvaltıda bana eşlik etmen için ısrar ediyorum. | Open Subtitles | أنا مُصر , يجب أن تأتى لقصرى الفاخر للفطور معى غدا ً |
Paris'e Gelip ailemle tanışmalısınız. Böylece ailem de size teşekkür etme fırsatı bulur. | Open Subtitles | يجب أن تأتى إلى باريس وتقابل أبى وأمى لكى تُمكنهم من أن يشكروك شخصيا ً |
Vaat Şehri'ne Gelip kendin görmen lazım. | Open Subtitles | يجب أن تأتى إلى بروميس سيتى و تريها بنفسك |
Tamam ama gelmek zorundasın çünkü beni çıldırmak üzere. | Open Subtitles | يجب أن تأتى فهى تسوقنى الى الجنون |
Portia, bizimle gelmek zorundasın. | Open Subtitles | بورشا ، يجب أن تأتى معنا |