"يجب أن تأكل" - Translation from Arabic to Turkish

    • yemelisin
        
    • Yemek zorundasın
        
    • yemen gerek
        
    • yemek zorunda
        
    • Yemesi gerekiyor
        
    yemelisin. Kemik torbası gibi olmuşsun. Ye hadi, sıcaktır. Open Subtitles يجب أن تأكل, إن جلدك بارز استمتع أنها ساخنة
    Bütün ilaçlarını almak için yemeğini yemelisin. Open Subtitles أنت يجب أن تأكل هذا الطعام كى تتلقى علاجك
    Ishmael yemelisin ahab senin dışarda olmanı istemiyor ben dışarda olmanı istemiyorum lütfen sadece , konuş onunla içeri gelip onunla uzlaşabilirsin Open Subtitles أشماعيل يجب أن تأكل أيهاب لايريدك بالخارج انا لا اريدك أن تبقى هنا رجاء تكلم معه
    Bir şeyler Yemek zorundasın yoksa öleceksin. Open Subtitles اسمع، يجب أن تأكل شيئاً وإلا فستموت
    Tadını daha iyi alabilmen için elinle yemen gerek. Open Subtitles يجب أن تأكل هذه الوجبة بيدك، سيكون مذاقها أشهى
    Yoksa sürekli sol elinle yemek zorunda kalırsın. Open Subtitles أو أنت يجب أن تأكل بيدّك اليسرى إلى الأبد.
    Yemesi gerekiyor. Open Subtitles يجب أن تأكل.
    Seni uyuman için ikna edemeyeceğimi biliyorum ama en azından bir şeyler yemelisin. Open Subtitles أعرف جيداً أنك قد تقاوم النوم، ولكن يجب أن تأكل شيء ما
    Biryani 100,000 rupi değerinde. Sen de yemelisin. Open Subtitles البيرياني يساوي 100 ألف يجب أن تأكل القليل
    Bu iyi değil. Dövüşten sonra yemelisin. Open Subtitles هذا خطأ يجب أن تأكل بعد القتال
    Jesse. Jesse. Bir şeyler yemelisin. Open Subtitles جيسي ، أعتقد بأنك يجب أن تأكل شيئاً
    Dinle evlat, bizimle yaşayacaksan bizim gibi yemelisin. Open Subtitles - لا يابني إذا كنت تعيش معنا يجب أن تأكل مثلنا
    3–4 Kez geğirinceye kadar yemedin, sen hiçbir şey yemedin ki. Sen gençsin, daha fazla yemelisin. Open Subtitles أنت يجب أن تأكل حتى تتجشّأ مثلي
    - Birşey yemelisin. - Pek birşey getirmedim. Open Subtitles يجب أن تأكل شيئا لم أحضر شيئا معى
    Kendin için değilse de Bayan Claire'in hatrına Yemek zorundasın. Open Subtitles يجب أن تستجمع قواك يجب أن تأكل ل... من أجل السيده كلير وليس من أجل نفسك
    Ben ne yersem onu Yemek zorundasın. Open Subtitles يجب أن تأكل أنت ما آكل أنا
    Bak, ara sıra yemek Yemek zorundasın di mi? Open Subtitles يجب أن تأكل ، صحيح ؟
    Moralim bozukken ben de acıkmam ama bir şeyler yemen gerek. Open Subtitles لا أجوع عندما أغضب, لكن يجب أن تأكل.
    Bir şeyler yemen gerek. Open Subtitles يجب أن تأكل شيئاً
    Ben aç değilsin biliyorum, ama yemek zorunda. Open Subtitles انا اعلم بأنك لست جائعا ولكنك يجب أن تأكل
    Bakteri de birinin etini yemek zorunda Open Subtitles البكتريا يجب أن تأكل لحم أحدهم
    Yemesi gerekiyor. Open Subtitles يجب أن تأكل.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more