Belki küçük bir kasabaya uyum sağlamayı öğrenmen gerek. | Open Subtitles | وربما أنت فقط يجب أن تتعلمي كيف تتأقلمين مع بلدة صغيرة |
Hayır, sadece gevşemeyi öğrenmen gerek, o kadar. | Open Subtitles | لا، يجب أن تتعلمي الاسترخاء. هل كل مافي الأمر |
Üstesinden gelebilecek kadar zeki olmayı öğrenmen gerek. Tamam mı? | Open Subtitles | يجب أن تتعلمي أن تكوني ذكيّة بما يكفي لتعلو عليها، إتّفقنا؟ |
Çok şey istemeden sevmeyi öğrenmen gerekiyor. | Open Subtitles | يجب أن تتعلمي كيفية الحب .بدون أن تطلبي ذلك |
İnmeden sonra, her şeyi yeni baştan öğrenmek zorundasın. | Open Subtitles | بعد الأزمة القلبية، يجب أن تتعلمي كل شيء من جديد |
ama başarmak için sabırlı olmayı öğrenmelisin. | Open Subtitles | لكنك يجب أن تتعلمي أن تكوني صبورة لإبقاء التركيز |
Peki, gururlusun, bu iyi... ..ama yardım önerildiğinde nasıl kabul edileceğini öğrenmen gerek. | Open Subtitles | حسناً , لديكِ كبرياء هذا جيد لكن يجب أن تتعلمي كيف تقبلين المساعدة عندما تُعرض عليكِ |
Ama bir sanatkâr olacaksan hayatında olup bitenlerden istifade etmeyi öğrenmen gerek. | Open Subtitles | ولكن إن كنتِ تريدين أن تكوني فنانةً يجب أن تتعلمي تستفيدي مما يحدث في حياتك |
Eğer devam edecekse nefretini kontrol etmeyi öğrenmen gerek. | Open Subtitles | إذا أردتِ أن تستمري يجب أن تتعلمي السيطرة على كراهيتكِ. |
Onun ölümündeki payını suçluluk hissetmeden kabullenmeyi öğrenmen gerek. | Open Subtitles | ولكن يجب أن تتعلمي قبول دورك في موته، دون أن تشعري بالذنب. |
Paylaşmayı öğrenmen gerek. | Open Subtitles | يجب أن تتعلمي المشاركة |
Taylor, analiz çıkışlı olduğunu ve rakamların arasında yaşadığını biliyorum ama diğer parçayı da öğrenmen gerek. | Open Subtitles | أعرف يا (تايلور) أنك تتبعين التحليل المنطقي وأعرف أن الأرقام هي كل حياتك لكن يجب أن تتعلمي الأمور الأخرى أيضاً |
Öncelikle, düzgün erkeğin ne demek olduğunu öğrenmen gerekiyor. | Open Subtitles | أولا : يجب أن تتعلمي من هو الرجل المناسب |
Büyüklerini dinlemeyi öğrenmen gerekiyor. | Open Subtitles | يجب أن تتعلمي الأستماع لمن هم أكبر منكِ |
Lisa, hayatın her zaman adil olmadığını öğrenmen gerekiyor. | Open Subtitles | (ليسا) ، يجب أن تتعلمي أن الحياة لا تكون منصفةً دوماً |
Zor geldiğini biliyorum ama bir şeyleri arkada bırakmayı öğrenmek zorundasın. | Open Subtitles | أعلم أن الأمر يبدو صعباً, ولكن يجب أن تتعلمي كيف تتركي الأمور خلفك |
Ama zamanında gelmeyi öğrenmek zorundasın. | Open Subtitles | لكن يجب أن تتعلمي الالتزام بالوقت |
Kendine hakim olmayı öğrenmelisin. | Open Subtitles | هذا يكفي، يجب أن تتعلمي السيطرة على نفسك. |
Ona karşı daha sabırlı olmayı öğrenmelisin. | Open Subtitles | يجب أن تتعلمي الصبر معها |