O zaman kutuyla konuşmalısınız. | Open Subtitles | ـ إذا يجب أن تتكلمي إلى ذلك الصندوق |
Onunla hemen konuşmalısınız. | Open Subtitles | يجب أن تتكلمي معها حالاً. |
Buradayken İngilizce konuşmak zorundasın. Tamam mı? | Open Subtitles | بالإنجليزية ماري إيلينا حين تكونين هنا يجب أن تتكلمي الإنجليزية |
Burada İngilizce konuşmak zorundasın. Lütfen. | Open Subtitles | هنا يجب أن تتكلمي الإنجليزية من فضلك |
Sen konuşmalısın tabii. | Open Subtitles | (أوه، يجب أن تتكلمي.. |
Sen konuşmalısın tabii. | Open Subtitles | (أوه، يجب أن تتكلمي.. |
Bu şekilde konuşmalısınız. Değil mi, Jean-Do? | Open Subtitles | يجب أن تتكلمي معه هكذا صحيح يا (جون دو)؟ |
Her zaman konuşmak zorundasın. | Open Subtitles | دائمًا يجب أن تتكلمي |