"يجب أن تثق" - Translation from Arabic to Turkish

• güvenmek zorundasın
• güvenmen gerek
• güvenmelisin
• inanmalısın
• güvenmen lazım
• güvenmek zorundasınız
• güvenmelisiniz
• güvenmen gerekecek
• güvenmen gerekiyor
• güvenmen gereken
• güvenmen gerekmez

Biliyorum, bana inanmak için sebebin yok, ama bana güvenmek zorundasın tamam mı?
، ليس لديك سبب يجعلك تُصدّقني لكنّك يجب أن تثق بي

Tüm açıklar kapatıldı, bana güvenmek zorundasın.
حسناً, يجب أن تثق بوعدي أن أية اختلالات أخرى تمّ حسمها.

Bana güvenmen gerek, küçük dostum. Tamam mı?
يجب أن تثق بي ، أيها الصديق الصغير ، اتفقنا؟

Sevgili kardeşim, birinin şarabını zehirlemiş olduğundan korkmadan tebaanın sevgisine güvenmelisin.
أخي العزيز، يجب أن تثق في جازبيه مواضيعك، كما انك لا تخاف شخص ما قد يسمم نبيذك.

Uzman olmak istiyorsan tamamen inanmalısın.
إذا أردت أن تتقنها يجب أن تثق بها بالكامل

- Bana güvenmen lazım. Bu gecenin tek çıkar yolu bu.
يجب أن تثق بي، هذه هي الطريقة الوحيدة التي ستساهم في إنجاح مهمة الليلة

Birini severseniz, ona güvenmek zorundasınız. Aksi düşünülemez.
عندما تحب أحداً يجب أن تثق بة لا توجد طريقة أخرى

Bana güvenmek zorundasın.
ليس لدى وقت لأشرح لك أنت فقط يجب أن تثق بى

Bizimle olacaksan dediğime uyup bana güvenmek zorundasın.
إن كنت ستبق معنا، فيجب عليك اتباع خطايّ يجب أن تثق بيّ

İnanamayacağın şeyler. Bana güvenmek zorundasın, tamam mı?
أشياء لا يمكنك تصديقها يجب أن تثق بى، حسناً؟

Bu yaratığı yok etmek istiyorsan bana güvenmek zorundasın.
إذا كنت تريد أن تهزم هذا الشر يجب أن تثق بي.

15 yıldır tanışıyoruz. Bana güvenmek zorundasın.
والآن، نحن نعرف بعضنا منذ 15 سنة، يجب أن تثق بي

- Hayır. Bu çok tehlikeli. Bana güvenmek zorundasın.
كلا، هذا خطر للغاية، يجب أن تثق بيّ ستراها مجددًا، أعدك

Ne yaptığımızı bildiğimize ve seni yüz üstü bırakmayacağımıza güvenmen gerek.
يجب أن تثق أننا نعلم ما نفعل جيداً و أننا لن نخذلك

Sana tüm bunların nasıl geldiğini biliyorum ve çok da üzgünüm fakat şu an bana güvenmen gerek.
أعلم كيف يبدو هذا الأمر بالنسبة لك وأنا آسفة لكن يجب أن تثق بي في هذا الآن

Bana güvenmen gerek baba, ne yaptığımı biliyorum.
يجب أن تثق بي يا ابي، أعرف ما أقوم به

Bana inanmak için sebebin olmadığını biliyorum ama bana güvenmelisin, tamam mı?
، ليس لديك سبب يجعلك تُصدّقني لكنّك يجب أن تثق بي

Haklı olduğumu biliyorsun, peder. Bana güvenmelisin.
أنت تعرف أنني على حق يا أبتي يجب أن تثق في

Bunun hepimiz için en güvenli seçenek olduğuna inanmalısın.
يجب أن تثق أن هذا أكثر خيار آمن لنا جميعاً

Bu konuda bana güvenmen lazım baba.
يجب أن تثق بي بهذا الأمر يا أبي

Bizim birbirimizi yok etmek için o silahları kullanmayacağımıza güvenmek zorundasınız.
أنت يجب أن تثق بنا نحن لن نقتل بعضنا البعض

Bu konuda bize güvenmelisiniz. Çok iyi zaman geçirdik.
أنت يجب أن تثق فى هذا هذا هو الوقت العظيم

Bak, bir fikrim var, ama bana güvenmen gerekecek.
انظر ، لدى فكرة و لكن يجب أن تثق بي

Sadece bana güvenmelisin, Jimmy. Bana güvenmen gerekiyor.
يجب أن تثق بي جيمي يجب أن تثق بي ، يا رجل

Ve maalesef, güvenmen gereken kişi de sana güvenmiyor.
وللأسف الشخص الوحيد الذي يجب أن تثق به لا يثق بك على الإطلاق

Bana güvenmen gerekmez. Ortağına güven.
أوه ، لا يجب أن تثق بي ثق بشريكتك