Böyle bir durumda hemşireye ya da koç Robins'e gitmelisin. | Open Subtitles | لذلك يجب أن تذهبي إلى الممرضة أو تركبي حافلة روبينس |
Tam olarak nelerin kaybolduğunu bildiğine göre belki de sen gitmelisin. | Open Subtitles | بما أنكِ تعرفين ما المفقود تحديدا ربما يجب أن تذهبي أنتِ |
Arka parmaklıklardan gitmelisin, seninle köşede buluşacağım. | Open Subtitles | يجب أن تذهبي إلى السياجِ الخلفيِ وأنا سَأُقابلُك عند الزاويةِ |
Onlara Gidip her şeyin bitmediğini, aksine daha yeni başladığını söylemeniz gerek. | Open Subtitles | يجب أن تذهبي الى هناك و تخبريهم بأن المشكلة قد بدأت للتو |
- Gitmek zorunda değilsin. - Ayaklarına dikkat et. | Open Subtitles | ـ أتعرفين، لا يجب أن تذهبي ـ أنتبه لقدميك |
Ann, gitmelisin. Karanlık Çağ'da değiliz. | Open Subtitles | آن، يجب أن تذهبي فنحن لسنا في العصور المظلمة |
Çantamı getirdiğin için sağol ama artık gitmelisin. | Open Subtitles | أشكركِ لإحضاركِ حقيبتي ولكن يجب أن تذهبي الآن |
Martha, dinle beni. Bir dakikam kaldı, gitmelisin. | Open Subtitles | اسمعي يا مارثا ، أمامي دقيقة واحدة فحسب ، يجب أن تذهبي |
Eve gitmelisin tatlım. Bunu istemezsin. Hayatta olmaz ahbap. | Open Subtitles | يجب أن تذهبي للمنزل, عزيزتي . أنت لاتريدين هذا |
Maya yarın FBI ofisine gitmelisin... üstdüzey memuruyla görüşmek için... tamam mı? | Open Subtitles | يجب أن تذهبي غدا الى مكتب الاف بي اي لكي يقابلك الضباط الكبار حسنا |
Tanrım. çok üzgünüm, ama gerçekten gitmelisin. | Open Subtitles | يا إلهي. أنا آسف جدا, ولكن حقا, يجب أن تذهبي |
Bence eve gitmelisin, bak geç olmuş. | Open Subtitles | أعتقد يجب أن تذهبي للمنزل ، الوقتُ متأخر |
Geldiklerinde burda olmak istemiyorsan gitmelisin. | Open Subtitles | اذا لم تريدي بأن تكوني موجودة عندما يصلون يجب أن تذهبي الان |
Newport ya da Hyde Park'a gitmelisin. | Open Subtitles | يجب أن تذهبي إلى نيوبورت أو إلى الخارج إلى هايد بارك |
Benim için oraya Gidip ne olduklarını öğren. | Open Subtitles | سأخبرك ماذا يجب أن تذهبي إلى هناك وتستكشفي |
Oh, hayır. Bana Gitmek zorunda olduğunu söyleme. | Open Subtitles | أوه لا لا تقولي لي أنه يجب أن تذهبي |
Senin de hemen eve gitmen lazım. Buralar çok tehlikeli olacak. | Open Subtitles | وأنتي يجب أن تذهبي للمنزل حالا فالوضع خطير جدا جدا هنا |
Gitmen gerek. Kıyafetlerini bulabilirsen giyin ve git. | Open Subtitles | يجب أن تذهبي , ارتدي ملابسك إذا استطعتي إيجاد ملابسك ,وانطلقي |
Onu bulabilirim. İşe gitmen gerekmiyor muydu? | Open Subtitles | أستطيع أن أجدها ، يجب أن تذهبي إلى العمل صحيح ؟ |
Hallederim Bayan Palmer. Artık gitmelisiniz. | Open Subtitles | سوف اهتم بالموضوع يا سيدة بالمر يجب أن تذهبي الأن |
Buraları tehlikeli, eve gitsen iyi olur. | Open Subtitles | المكان خطر هنا , يجب أن .. تذهبي إلى منزلك |
Büyükanne bir dakikalığına odana gitmen gerekiyor, tamam mı? | Open Subtitles | جدتي يجب أن تذهبي لغرفتك لدقيقة، حسنا ؟ |
Hayır, hayır, hayır. Onları atlatamayız. Bensiz Gitmek zorundasın. | Open Subtitles | لا، لا، لا، لن نستطيع الهرب منهم يجب أن تذهبي بدوني |