Eğer kendimi sana serbestçe verirsem beni serbestçe eşit olarak Kabul etmelisin. | Open Subtitles | إن كنت سأمنح نفسي لك برغبتي، يجب أن تعترف بي كمساوية لكَ. |
Eğer kendimi sana serbestçe verirsem beni serbestçe eşit olarak Kabul etmelisin. | Open Subtitles | إن كنت سأمنح نفسي لك برغبتي، يجب أن تعترف بي كمساوية لكَ. |
Ama sen de, ideal bir üvey baba olmadığını itiraf etmelisin. | Open Subtitles | ولكنك يجب أن تعترف حقاً بأنك لم تكن زوج أم مثالى |
İtiraf etmelisin adamım, bu çok iyi bir bitiriş cümlesiydi. | Open Subtitles | يجب أن تعترف يا صاح لقد كان هذا مخرجاً جيداً |
Ama seksi bir kız olduğunu Kabul etmek zorundasın. | Open Subtitles | وعلى أية حال يجب أن تعترف بأنها فتاة مُثيرة |
Fakat birden çok okun onu işaret ettiğini Kabul etmek zorundasın. | Open Subtitles | ولكنك يجب أن تعترف بأن كل الأدلة تشير إليها |
İtiraf et, adamlarım silahlarını kullanmadı. | Open Subtitles | يجب أن تعترف يا سام بأن رجالي لم يستخدموا مسدساتهم قط |
Evet, ama yine de kabul etmen gerek eğer söz konusu Heather olmasaydı, şu an bu yolculukta olmayacaktın. | Open Subtitles | أجل , وبالرغم من ذلك يجب أن تعترف بهذا إذا لم يكن الموضوع متعلق ب "هيزر" لم تكن ستأتى فى هذه الرحلة |
Kabul etmelisin ki, çok hoş insanlarla tanıştın. | Open Subtitles | يجب أن تعترف أنك قابلت بعض الأشخاص اللطفاء |
Kabul etmelisin, kovalamaca çok keyifli olabiliyor. | Open Subtitles | أنت يجب أن تعترف ، المطاردة من الممكن أن تكون مبهجة |
İçinde bulundugun durumu Kabul etmelisin. Böylesi daha haysiyetli olur. | Open Subtitles | يجب أن تعترف بمشكلتك سيكون في ذلك وقار أكبر |
Oldukça etkili birisi olduğunu Kabul etmelisin. Onu takip edenler neredeyse fanatikçe davranıyorlar. | Open Subtitles | يجب أن تعترف بحضورة أتباعة متعصبون تقريبا |
Böyle yuvarlak bir sayı olmasının biraz garip olduğunu Kabul etmelisin. | Open Subtitles | يجب أن تعترف بهذا، أنه غريب بعض الشئ رقمُ جميلٌ مثل هذا |
Kabul etmelisin ki bu sınırları öğretmek için etkili bir yöntem. | Open Subtitles | حسناً، يجب أن تعترف بأنها طريقة حيوية لتعليم احترام الحدود |
İlk fırsatta itiraf etmelisin. | Open Subtitles | الفرصة الأولى التي تحظى بها هي أنك يجب أن تعترف |
Sana inanıyorum, sevgilim ama itiraf etmelisin ki, bu sadece Hayalet'in yapabileceği türden bir işe benziyor. | Open Subtitles | إنني أصدقك.. عزيزي. لكن يجب أن تعترف أن هذا العمل يبدو مثل نوع العمل الذي كان يقوم به الشبح. |
Bunun biraz da Kim'in yanlış kararından kaynaklandığını itiraf etmelisin. | Open Subtitles | يجب أن تعترف بعدم وجود الحكم على جانبها. |
Bu çocuğun çok iyi numara yaptığını Kabul etmek zorundasın. | Open Subtitles | يجب أن تعترف ان هذا الولد قدم استعراضاً عليك. |
Kabul etmek zorundasın,o biraz uçuk biri. | Open Subtitles | يجب أن تعترف .. بأنها هَشة قليلاً |
Kabul etmek zorundasın iyice inceleyene kadar bundan emin değiliz. | Open Subtitles | يجب أن تعترف... نحن لا نعرف أكيداً حتى نحقق في ذلك. |
Hadi itiraf et 'pul' çok heyecan verici bir görev. | Open Subtitles | أتعلم، يجب أن تعترف الطابع هو مهمة مبهجة جدا |
Yapma, biraz komik olduğunu itiraf et | Open Subtitles | هيا, يجب أن تعترف أن ذلك مضحك قليلا |
kabul etmen gerek ki bunu hiç denememiştik. | Open Subtitles | حسناً, نحن لم نتدرب أبداً يجب أن تعترف |