Laurie, ailedensin. Mutlaka orada olmalısın. | Open Subtitles | لوري , انتِ من العائلة يجب أن تكوني هناك |
Eğer babanın hayalini gerçekleştirmek için yanında olamazsam benim yerime sen orada olmalısın. | Open Subtitles | إذا لم يكن بإستطاعتكِ التواجد هناك لمساعدة والدك لتحقيق حلمه يجب أن تكوني هناك لأجلي |
orada olmalısın. | Open Subtitles | أنت يجب أن تكوني هناك. |
Elbette, T. - Oyun boyunca orada olmalısın. | Open Subtitles | (بالطبع، (تي - يجب أن تكوني هناك لمشاهدة المسرحيّة بالكامل - |
Tam 9.30 da orada olmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تكوني هناك عند 9: |