Bekle, imgemde, sanırım nereye gittiğini biliyorum. Onu durdurmalıyız. | Open Subtitles | انتظروا، رؤيتي، أعتقد أنني أعرف إلى أين ذهب، يجب أن نوقفه |
Fakat artık buraya almaya geldiği şeyi almadan Onu durdurmalıyız. | Open Subtitles | ولكن الآن يجب أن نوقفه قبل أن يحظى بما أتى من أجله |
Yardım çağırmalıyız, alarmı çalalım! Onu durdurmalıyız! | Open Subtitles | يجب أن نطلب المساعدة دق جرس الإنذارو يجب أن نوقفه |
Bu şeyi defetmek zorundayız! Onu durdurmalıyız! | Open Subtitles | يجب أن نبعد هذا الشىء بعيداً يجب أن نوقفه |
Onu durdurmamız gerek. | Open Subtitles | يجب أن نوقفه |
O Kidz'i bulmadan Onu durdurmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نوقفه قبل أن يعثر على أولئك الفتيان |
Tekrar öldürmeden önce Onu durdurmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نوقفه قبل ان يقتل مجدداً |
Sirk efendisi kuyrukluyıldızı yakalamadan önce Onu durdurmalıyız. | Open Subtitles | ,قبل ان يجد جني المذنب يجب أن نوقفه |
Bize ihanet etmeden önce Onu durdurmalıyız. | Open Subtitles | إذن ، يجب أن نوقفه قبل أن يخوننا |
Onu durdurmalıyız. | Open Subtitles | نحن يجب أن نوقفه |
-Sam, Onu durdurmalıyız. -Neyle? | Open Subtitles | يجب أن نوقفه بماذا ؟ |
Önce Onu durdurmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نوقفه أولاً |
Ne olursa olsun, Onu durdurmalıyız. | Open Subtitles | مهما حدث، يجب أن نوقفه |
Onu durdurmalıyız. Tanrım, Uhtred nerede? | Open Subtitles | يجب أن نوقفه - هل يمكنني أن أسأل أين (أوتريد)؟ |
Benim araştırmam onu haberdar etti. Onu durdurmalıyız Hiro. | Open Subtitles | لقد أفسده تحقيقي يجب أن نوقفه يا (هيرو) |
Onu durdurmalıyız ! | Open Subtitles | يجب أن نوقفه |
Onu durdurmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نوقفه |