En azından kızım için, günahlarının bedelini ödemeli. | Open Subtitles | على الأقل لأجل إبنتي، يجب أن يدفع ثمن ذنبه. |
Biri bunun bedelini ödemeli gibi geliyor. | Open Subtitles | أشعر أن أحداً يجب أن يدفع ثمن ذلك |
Bunun bedelini ödemeli. | Open Subtitles | يجب أن يدفع ثمن هذا |
Eğer bu adamda kalıcı bir iz bırakmak istiyorsanız karşılayamayacağı bir miktarı ödemek zorunda kalmalı. | Open Subtitles | اذا اردتم ايصال رسالة الى هذا الرجل, يجب أن يدفع ثمن لا يستطيع تحمّله |
Kenara çekil, çocuk. O robotun cezasını çekmeli. | Open Subtitles | تنحى جانبا أيها الولد, يجب أن يدفع ثمن خلاطه. |
Birisi Sandra Mullins'a yapılan şeyin bedelini ödemeli. | Open Subtitles | (.شخصٌ ما يجب أن يدفع ثمن ماحدث لـ(ساندرا مولنز |
Reis Borg aileme yaptıklarının bedelini ödemeli. | Open Subtitles | القائد (بورج) يجب أن يدفع ثمن ما فعله بعائلتي. |
Ryan yaptığı şeyin bedelini ödemeli. | Open Subtitles | (راين) يجب أن يدفع ثمن ما فعله |
Dinle. Joe Carroll, yaptığı şeyin bedelini ödemeli. | Open Subtitles | (جو كارول) يجب أن يدفع ثمن ما فعله. |
Oğlum, onun oğlu, bunun bedelini ödemek zorunda değil. | Open Subtitles | إبني , إبنه لا يجب أن يدفع ثمن ذلك |
Odin, yaptıklarının cezasını ödemek zorunda. Ona karşılık vermeliyiz. | Open Subtitles | أودين)، يجب أن يدفع ثمن أفعاله) يجب أن نقوم بالرد عليه |
Yaptıklarının cezasını çekmeli. | Open Subtitles | يجب أن يدفع ثمن ما اقترف |
- Ama yaptığının cezasını çekmeli. | Open Subtitles | -لكنه يجب أن يدفع ثمن فعلته . |