Eğer böyle hissediyorsan sana söylemem gereken bir şey var. | Open Subtitles | اذا كان هذا هو شعورك اذا هنالك شئ يجب ان اقوله لك |
sana söylemem gereken bir şey var bu Abby'ye söyleyeceğim andı babasıyla pişman olduğum bir anlaşma yapmıştım ve affedilmek için yalvaracaktım fakat ona bakınca uzun bir süre sonra sahip olduğum en iyi arkadaşı kaybetme fikrinden dolayı yapamazdım evet bana ne diyecektin | Open Subtitles | هناك شي يجب ان اقوله وتلك كانت هي اللحظة التي اخبرت بها آبي انني عملت تعاقد مع والدها وانا نادمة جدا عليه |
Soğumasını beklerken sana söylemem gereken bir şey var. | Open Subtitles | حسنا, بينما ننتظر هناك شيء يجب ان اقوله |
Norville, sana söylemem gereken bir şey var. | Open Subtitles | "نورفل" هناك شيء يجب ان اقوله لك |
- Sana söylemem gereken bir şey var. | Open Subtitles | - هناك شيء يجب ان اقوله لك فعلاً |
Bu sabah söylemem gereken bir şey var. | Open Subtitles | -هناك شىء يجب ان اقوله هذا الصباح |
Ama söylemem gereken bir şey var. | Open Subtitles | لكن هنالك شيء يجب ان اقوله |
söylemem gereken bu işte... | Open Subtitles | وهذا ما يجب ان اقوله... |