"يجب على ان" - Translation from Arabic to Turkish

    • gerekiyor
        
    • gerek
        
    • lazım
        
    • zorunda
        
    Birini aramam gerekiyor. Burada bir telefon var mı? Open Subtitles يجب على ان اتصل بموظفى هل يوجد تليفون هنا ؟
    Yardım etmek isterdim ama dışarı çıkıp, biraz popomun üzerinde boğuşmam gerekiyor. Open Subtitles اريد ان اساعدك ،، لكن يجب على ان اخرج من الغرفة وافكر في مؤخرتي لخمس دقائق
    Affedersiniz, arkadaşlar. Uçağa yetişmem gerek. Open Subtitles معذرة يا رفاق ولكن يجب على ان الحق بالطائرة الان
    Bombalar için başka yere gitmem gerek. Open Subtitles لاصنع المتفجرات يجب على ان اذهب الى مدرسة مسائية
    Kusura bakma. Bu davetli listesini 100'ün altına çekmem lazım. Open Subtitles أسفه , يجب على ان أجعل قائمه الضيوف تحت مائه
    Arkadaşlar pardon. Tuvalete gitmem lazım. Open Subtitles هيه , يا شباب , اعذرونى يجب على ان اذهب لمصافحه السياره
    Silahımı benden zorla aldılar ve bir silahım olmak zorunda. Open Subtitles هم اخذوا مسدسي مني وانا فقط كان يجب على ان امتلك مسدسا
    Önüne kamera koyan herkese benim hakkımda kötü konuşan biriyle oturup konuşmam gerekiyor? Open Subtitles يجب على ان اجلس مع رجل تحدث عنى بشكل سىء لاى شخص وضع كاميرا فى وجهه
    Sadece birkaç gün kendime fazla yüklenmemem gerekiyor. Open Subtitles يجب على ان اريح نفسى لبضع ايام , هذا كل شىء
    Gerçekten gitmem gerekiyor bu yüzden şunu bir dakikalığına çöz. Open Subtitles يجب على ان اذهب لذا تكلم لن يأخذ منك دقيقة قبل الخروج
    Bu yüzden sana yardım etmemi örneğin, hamile kaldığını nereden bildiğimi söylememi istiyorsan adam akıllı düşünmen gerekiyor ve bu da ilaç olmayacak demek. Open Subtitles لذا اذا اردت منى مساعدتك وإخبارك كف عرفت انها كانت حامل مثلاً ولذا يجب على ان افكر بوضوح وهذا يعنى اننى لن اتناول ادويتى
    İşlerle ilgilenmem gerekiyor, bebek. Open Subtitles يجب على ان ارعى عملى ياصغيرتى.
    Hepiniz burada yeni olsanız da, size bu bölgenin Dış halka'ya açılan önemli bir kilit nokta olduğunu belirtmeme gerek yok. Open Subtitles بالرغم من ان كلكم جدد هنا يجب على ان اذكركم ان هذا القوس هو المفتاح للفضاء
    Tamam, bak... Aslında bunu sana söylememem gerek ama Open Subtitles حسنا , انظرى انا لا يجب على ان اخبرك هذا
    Bu gence boksu öğretmem gerek Open Subtitles انه يجب على ان اعلم هذا الشابالملاكمةعلىالطريقةالامريكية!
    Seni serseri, daha kaç kez söylemem lazım? Open Subtitles هاي,ايها الوغد كم مرة يجب على ان اقول لك؟ اخرج من خلف البار
    Çarşıya gidip biriyle konuşmam lazım. Open Subtitles يجب على ان اذهب الى المول واتكلم مع احد ما
    Anne prova yapmam lazım. Haftaya konserim var. Open Subtitles امي يجب على ان اتدرب لدي حفلة خلال اسبوع
    Askerlikte ben de tatsız şeyler yapmak zorunda kaldım. Open Subtitles افهم هذا, انا نفسى كان يجب على ان افعل اشياء غير سارة اثناء واجباتى
    Neden babamı bulduğum anda gitmek zorunda? Open Subtitles هل يجب على ان اقول وداعا لوالدى الذى رايتة للتو؟
    Gerçekten arkadaşım olmanızı dilerdim böylece size para vermek zorunda kalmazdım. Open Subtitles انا اتمنى انكم يا رفاق كنتوا حقا اصدقائى وانه لم يكن يجب على ان ادفع لكم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more