"يجب عليك فعل ذلك" - Translation from Arabic to Turkish

• Bunu yapmak zorunda
• Bunu yapmana gerek
• yapmalısın
• bunu yapmamalısın

Duygularını hissettirmek için Bunu yapmak zorunda değilsin.
لا يجب عليك فعل ذلك لإظهار مشاعرك

Bunu yapmak zorunda değilsin, baba. Lütfen.
لا يجب عليك فعل ذلك ، أبى ارجوك

Bunu yapmak zorunda olmadığını biliyorsun.
انت تعرف ماكان يجب عليك فعل ذلك

- A.B. Bunu yapmana gerek yoktu. - Biliyorum ama bu çok güzel.
اي بي لم يكن يجب عليك فعل ذلك اعلم لم يكن, لكنني احببته

Bunu yapmana gerek yok. Buna son verebilirsin.
لا يجب عليك فعل ذلك يمكنك ايقاف ذلك فحسب

Yaşamda bazen, bunu yapmalısın.
في بعض الأوقات من الحياة يجب عليك فعل ذلك

Bence bunu yapmamalısın.
لا أعتقد بأنه يجب عليك فعل ذلك

Bunu yapmak zorunda değilsin, anlıyorum.
لا يجب عليك فعل ذلك لقد استوعبت الأمر

Bunu yapmak zorunda değilsin.
لا يجب عليك فعل ذلك

Hayır Bunu yapmak zorunda değilsin.
لا يجب عليك فعل ذلك

Bunu yapmak zorunda değildin.
لم يكن يجب عليك فعل ذلك

Bunu yapmak zorunda değilsin, Hugh.
لا يجب عليك فعل ذلك (هيـو)

Norman, Bunu yapmak zorunda değilsin.
(نورمان), لا يجب عليك فعل ذلك

Bunu yapmana gerek yok. Hala anlaşabiliriz.
لا يجب عليك فعل ذلك بإمكاننا عقد صفقة

Bunu yapmana gerek yoktu.
وما كان يجب عليك فعل ذلك

Cass sana ne oldu bilmiyorum ama eğer beni duyabiliyorsan Bunu yapmana gerek yok.
كاس), انا لا أعلم ما خطبك ) لكن لو كان باستطاعتك سماعي لا يجب عليك فعل ذلك

Senin mutlu olmanı istiyorum ve bu Caroline'nin yanına taşınmanı gerektiriyorsa o zaman bunu yapmalısın.
أريدك أن تكون سعيداً. كارولينو إذاكانيعنيهذابانتقالكمع إذا أعتقد بأنه يجب عليك فعل ذلك.

Kleinerların yemeği için ondan yapmalısın.
يجب عليك فعل ذلك من أجل آل كلينرز