"يجب عليه فعله" - Translation from Arabic to Turkish

• yapması gerektiğini
• Yapmak zorunda
• yapması gereken

Ona ne yapması.. ...gerektiğini bir bir söylerim.
سأخبره بالظبط مالذي يجب عليه فعله,ومن يعلم

Kötü bir anda yakaladı ve yapması gerektiğini düşündüğü şeyi yaptı.
،كان في لحظة رهيبة وفعل ما كان يجب عليه فعله

Sıçtı batırdı. Ne yapması gerektiğini biliyor. Adamım demiştin.
إنه يتظاهر بمعرفة ما يجب عليه فعله

Yani her zaman böyle sık orman görebilirsiniz, Yapmak zorunda olduğunuz şey açık yerler bulmaktır.
لذا فكل مرة تشاهد غابة من الاسمنت مثل هذه ، فإن ما يجب عليه فعله هو أن تجد فضاءات مفتوحة.

Tek yapması gereken kapıyı açıp içinden geçmek.
كل ما يجب عليه فعله ان يفتحه ويستيقظ حينها

Ne yapması gerektiğini düşündüğümü ona söylerdim.
و لكنت سأخبره بما يجب عليه فعله

Bu yüzden, duymak istese de istemese de, karşı taraftan birisinin ona ne yapması gerektiğini söylemesine delicesine ihtiyaç duyuyor.
وهو للغاية يحتاج بشدّة شخصاً في الجهة الأخرى، لإخباره ما يجب عليه فعله, سواءً أراد سماع ذلك أو لا!

Sen de oradaydın Fi. Ne yapması gerektiğini söyledim ona
لقد كنت هنالك (في)، لقد اخبرتة بما يجب عليه فعله

Ama kimse ne yapması gerektiğini konuşmuyor.
لكن لا أحد تساءل ماذا يجب عليه فعله.

Yapmak zorunda olduğu şeye karar vermişti. Yardımıma ihtiyacı olduğunu söyledi.
لقد قرر ما يجب عليه فعله واحتاج الى مساعدتى

Yapmak zorunda olduğu şeylere gönüllü olmuştu çünkü haklı olduğumuzu biliyordu.
لقد كان مستعداً لفعل ما يجب عليه فعله لأنه علم أن قضيتنا صائبة

Tek yapması gereken dürüst olmaktı.
كل ما كان يجب عليه فعله ان يكون صادقا

Tek yapması gereken kabul etmek.
كل ما يجب عليه فعله هو الإعتراف