| Bir çerçeve yaratmak zorundayım ve siz de bunu hayal gücünüzle doldurmalısınız. | TED | يجب عليَّ أن أنشئ إطارًا لتقوموا أنتم بملئه بمخيلاتكم. |
| Şu saatte şurada olmak zorundayım. | Open Subtitles | يجب عليَّ أن أكون بمكان كذا الساعة كذا أحاول أن أذهب هناك ثم أعود إلى هنا |
| Ve söylemek zorundayım ki, burası gerçekten iğrenç bir yer haline geldi. | Open Subtitles | و يجب عليَّ أن أقول لكم، هذا المكان أصبح قذراً بحق. |
| Şuna bakın. Aslında, bunun çok şaşırtıcı olduğunu söylemek zorundayım. | Open Subtitles | ،انظر الى ذلك، حقيقةً يجب عليَّ أن أقول ان ذلك مذهل |
| Maalesef, büyük Bayan Bennet'ın yakında nişanlanacağını bildirmek zorundayım. | Open Subtitles | لسوء الحظ، يجب عليَّ أن أشير لك بأن آنسة (بينيت) ستصبح مخطوبة قريباً |
| Maalesef, büyük Bayan Bennet'ın yakında nişanlanacağını bildirmek zorundayım. | Open Subtitles | لسوء الحظ، يجب عليَّ أن أشير لك بأن آنسة (بينيت) ستصبح مخطوبة قريباً |
| Tutmak zorundayım İşimin gereği. | Open Subtitles | يجب عليَّ إنه عملي |
| Ben geçmek zorundayım. | Open Subtitles | .يجب عليَّ أن أعبر |
| Yapmak zorundayım. | Open Subtitles | يجب عليَّ ذلك. |
| Yapmak zorundayım. | Open Subtitles | يجب عليَّ ذلك. |
| zorundayım. | Open Subtitles | يجب عليَّ |
| Gitmek zorundayım. | Open Subtitles | يجب عليَّ ذلك |