"يجدونني" - Translation from Arabic to Turkish

• bulacaklar
• bulacaklarını
• buluyor
• bulurlar
• buluyorlar
• bulmadan

Mesela duşta düşeceğim, sonra beni iki hafta sonra bulacaklar, öyle şişmiş olacağım ki, adam mı yoksa koltuk mu olduğum anlaşılmayacak.
كأن أنزلق وأنا أستحم مثلاً ثم يجدونني بعد موتي بأسبوعين وقد انتفخ جسدي بشدة لدرجة لا يعرفون إذا كنت إنسان أو أريكة

Çok yakında beni bulacaklar, tamam mı?
سرعان ما يجدونني.

Bana ihtiyaçları olursa nerede bulacaklarını biliyorlar.
لكنهم يعرفون أين يجدونني إذا ما احتاجوني

Beni burada bulacaklarını onlara kim söyledi?
من اخبرهم ان يجدونني هنا؟

Bir çok insan beni tehditkar buluyor, ama neden hiçbir fikrim yok.
الكثير من الناس يجدونني مخوّف على الرغم من أنني ليس لديّ فكرة لماذا

İçeri girip, şarkı söylerler ve dışarı çıktıklarında beni bulurlar.
يدخلون، يشبكون يديهم، يرتلون... وعند خرجهم،... يجدونني.

Evet, ama uzaklaşmaya çalışsam da beni yine buluyorlar.
نعم ، لكن على الرغم من أنني حاولت وإبتعدت, الا انهم مازالوا يجدونني

Polis beni bulmadan ben Junior'ı bulsam iyi olur.
انا افضل الذهاب للبحث عن جونيور قبل ان يجدونني.

Beni bulacaklar.
وسوف يجدونني.

Onlar beni nasıl bulacaklarını bilirler!
سيعرفون كيف يجدونني

Senin işin bana tıbbi tavsiyelerde bulunmak, erkekler beni dayanılmaz buluyor diye yargılamak değil.
وظيفتكِ أن تعطيني نصائح طبية وليس ان تحكٌمي علي لمجرد ان الرجال يجدونني لا أٌقاوم

İngiliz dostlarımız beni eğlendirici buluyor.
- أرى ماذا ؟ أصدقاؤنا البريطانيون يجدونني مسليا

Onlar beni buluyor.
هم من يجدونني.

Florida'dan gittiğimi öğrenirlerse, beni burada ancak biri nereye bakmalarını söylerse bulurlar.
حتى لو علموا أنني تركت " فلوريدا " فقط كي يجدونني هنا عندما يخبرهم شخص أين يبحثون

- Yaşlı kadınlar beni çekici bulurlar. Güzel.
السيدات الكبيرات في السن يجدونني فاتناً - عظيم -

- Beni onun yüzünden buluyorlar sürekli.
انه السبب الوحيد الذي يجدونني من خلاله

Tamam, biri beni bulmadan önce buradan gitmeliyim.
حسنا علي الخروج من هنا قبل ان يجدونني