"يحاربوا" - Translation from Arabic to Turkish

• savaşmak
• savaşmaya
• savaşmaz
• savaşmayı
• savaşmazlar
• savaştıklarını
• savaşmadıkları
• savaşmaları
• Savaşamayanlar

O salonu terk edince doğru bir amaç uğruna savaşmak istemeliler.
عندما يغادرون ذلك المسرح يريدون أن يحاربوا من أجل ما هو صائب

Karanlıkla kendi şartlarıyla savaşmak istediler. Ne yaparlarsa yapsınlar.
أرادوا أن يحاربوا الظلام بطرقهم الخاصة، حظًا موفقًا لهم.

Bugün birbirine düşman olanları, omuz omuza savaşmaya ikna ettin.
اليوم أنت أقنعت الأعداء بأن يحاربوا جنباً لجنب

Kiralık askerler boş bir yeri korumak için öyle savaşmaz.
جنود مأجورين لا يحاربوا هكذا لحماية عش فارغ. مالين هنا.

Modern, mekanize bir orduyla savaşmayı öğreteceğiz.
سوف نعلمهم ،ايها الشريف علىّ, ان يحاربوا بأسلحة متطورة

Lideri bul. Liderleri olmadan savaşmazlar.
أعثر على الزعيم لن يحاربوا بدون زعيم

Yemek yiyebildikleri kadar savaştıklarını umalım.
. دعنا نأمل أن يحاربوا جيداً كما يأكلوا

Karaman Seferi dönüşünde, yeniçeriler savaşmadıkları halde küstahça bahşiş isteyince bunu derhal fırsata çevirdi ve firar eden askerleri bahane ederek, Halil Paşa'nın has adamı yeniçeri ağası Kurtçu Doğan ve yandaşlarını dayak cezasına çarptırdı.
وفى الطريق للعودة,سأل بعض الجنود عن مكافائتهم على الرغم من أنهم لم يحاربوا,فقد أستغل الفرصة... متحججا بهروب بعض الجنود وعاقب

Ve onları bizimle birlikte savaşmaları için ikna edeceğiz.
وسنقوم بإقناعهم لكي يحاربوا معنا

Savaşamayanlar ne olacak, efendim?
وماذا عن هؤلاء الذين لا يمكنهم أن يحاربوا يا مولاي؟

Böylece bunu destekleyen aktivist vatandaşlar, kelimenin tam anlamıyla güç için gücün kendisiyle savaşmak zorunda kaldılar.
إذا فقد كان على النشطاء المواطنين في بولدر المدافعين عن هذا القرار أن يحاربوا هذه السلطة بما في الكلمة من معنى لكي يحاربوا من أجل السلطة.

Uğruna savaşmak zorunda oldukları ben değilim.
لست انا الذي عليهم ان يحاربوا من اجله

IŞİD adına savaşmak için 700 Alman vatandaşı Suriye'ye gitti.
سبعمائة مواطن ألماني ذهبوا لـ(سوريا) كي يحاربوا لصالح "داعش"

Bizim adamlar da çamurun batağın içinde savaşmaya çalışıyor.
الألمانين حصلوا على أرضٍ مرتفعة .رجالنا يحاولون أن يحاربوا في المستنقعات .المستنقعات الدامية

Ziyaretçiler savaşmaya inanmıyor o yüzden benim gibiler bunu onlar adına yapmalı.
لا يؤمن الزائرون بالحرب لذلك على الناس أمثالي أن يحاربوا عنهم

- Bizi korumak için savaşmaya gönüllü askerlerin de görevlerini yapmaları için korunmaları şarttır.
- الجنود الباسلين يحاربوا لحمايتنا يجب ايضا يتم حمايتهم حالما اتموا عملهم

Nox kendini savunmak için bile savaşmaz.
النوكس لن يحاربوا حتى للدفاع عن أنفسهم .

Bağımsızlık Cephesine gelince, denizaşırı ülkelere kaçmaktansa, bizimle kalıp savaşmayı terich edeceklerdir. Ama...
أما بالنسبة إلى جبهة التحرير اليابانية، فهم يفضلون أن يحاربوا بجانبنا على أن يهربوا إلى الخارج

Diğerleri de savaşmayı reddettiler.
أخرون رفضوا أن يحاربوا.

Biz savaşmazsak onlar da savaşmazlar.
إنهم لن يحاربوا إذا لم نحارب

Onların gece yataklarında uyurken rahat bir şekilde öldüklerini mi, yoksa bizim için gelen bu şeytanla güçlü bir şekilde ayakta durarak savaştıklarını mı?
أنك يجب أن تموت بسهولة لإنقاذ حياتهم أثناء نومهم فى الليل أو أنهم يجب أن يبقوا أقوياء وأن يحاربوا الشر الذي جاء من أجلنا ؟

Karaman Seferi dönüşünde, yeniçeriler savaşmadıkları halde küstahça bahşiş isteyince bunu derhal fırsata çevirdi ve fırar eden askerleri bahane ederek, Halil Paşa'nın has adamı yeniçeri ağası Kurtçu Doğan ve yandaşlarını dayak cezasına çarptırdı.
وفى الطريق للعودة,سأل بعض الجنود عن مكافائتهم على الرغم من أنهم لم يحاربوا,فقد أستغل الفرصة... متحججا بهروب بعض الجنود وعاقب

Vatandaşların kendi özgürlükleri için savaşmaları gerekir.
المواطنون يجب أن يحاربوا لحريتهّم