"يحبّون" - Translation from Arabic to Turkish

    • sever
        
    • severler
        
    • seviyorlar
        
    • seviyor
        
    • bayılırlar
        
    • hoşlanır
        
    • bayılıyor
        
    • bayılır
        
    • sevmez
        
    • sevmezler
        
    • hoşlanmazlar
        
    • bayılıyorlar
        
    • hoşlanmayan
        
    • hoşlanıyorlar
        
    • hoşlanmıyorlar
        
    Bazı insanlar şekerli değil, sade çöreği sever. Open Subtitles بعض الناس يحبّون الكعك المحلّى خالياً، بدون تغطية
    Bazı insanlar şekerli değil, sade çöreği sever. Open Subtitles بعض الناس يحبّون الكعك المحلّى خالياً، بدون تغطية
    Hayvanları severler, insanlara dayanamazlar. Open Subtitles ، إنهم يحبّون الحيوانات إنهم لا يستطيعون تَحمّل الناس
    Hayvanları severler ama insanlara katlanamazlar. Open Subtitles ، إنهم يحبّون الحيوانات إنهم لا يستطيعون تَحمّل الناس
    Doğu Tennessee Devlet Koleji' nde sanırım mecaz kullanmayı seviyorlar. Open Subtitles أرى أنّهم يحبّون خلط الإستعارة في كليّة شرق تينيسي الأهلية
    Bunun yanında, dünürlerimiz de Boeun'u kendi kızları gibi seviyor. Open Subtitles إضافتاً . قانونيّاً يحبّون بويون مثل ما يحبّون بنتهم
    Başkalarının işlerini yaparak kazandıkları tüm parayla parti vermeye bayılırlar değil mi? Open Subtitles يحبّون الاحتفال بالمال الذي يجنونه من أعمال الآخرين
    Erkek kızdan hoşlanıp, kız da erkekten hoşlanır ve sevişirler. Open Subtitles حسناً، إنّه أمر سهل الشباب يحبّون الفتيات الفتيات يحبّون الشّباب
    O şeylere bebek deniyor, sen sadece yürüyerek salla yürüyerek sallanmaya bayılıyor. Open Subtitles إنهم أطفال و هُم يحبّون طريقة، المشي و الهزّ إنه يحب هذه الطريقة أيضاً
    Belki üstündeydi. Kemik insanları, kemik taşımayı sever. Open Subtitles حسناً، ربما كان يحتفظ بها البشر يحبّون الإحتفاظ بالعظام
    Politikada herkes inanç insanı olmakla övünmeyi sever. Open Subtitles كل المشتغلون بالسياسة يحبّون التفاخر بانهم مؤمنون
    Bazıları uzun, sarışın ve seksi sever. Bazıları ise.. Open Subtitles البعض يحبّون الطويلات الشقروات .المثيرات،وبعضالرجاليحبّون.
    Washington'daki elemanlar... taze Baltimore kıçını çok severler. Open Subtitles الرجال في السجن كذلك إنهم يحبّون المؤخّرات البالتيمورية اليافعة
    İnsanlar tren enkazlarını severler tabii kendileri içinde olmadıkları sürece. Open Subtitles أشخاص يبدو أنّهم يحبّون الكوارث عندما لا يكون الأمر متعلق بهم.
    Sadece laflıyorduk delikanlılarla ki geydir kendileri, severler başka delikanlıları da. Open Subtitles أتحدّث مع أصدقائي، الذين هم شواذّ لأنّهم يحبّون الشباب.
    Görünüşe göre insanlar kendinden çirkin, bira satan adamları seviyorlar. Open Subtitles تبيّن، أنّ الرجال يحبّون رجالا يبدون أسوء منهم يبيعونهم جعّة
    Bu çocuklar iyi çocuklar, ve, adamım, dans etmeyi çok seviyorlar. Open Subtitles هؤلاء الأطفال أطفال جيدين ورجال يحبّون الرقص
    Para bu adada hiçbir halta yaramadığı için de, insanlara sevdikleri bişey vermeliyim... ve onlar eti seviyor. Open Subtitles بما أنّ المال لا يعني شيئاً على هذه الجزيرة يجب عليّ أن أقدّم للناس شيئا يحبّونه و الناس يحبّون الطعام
    Tüm erkekler ulusal hobilerini oynamaya bayılırlar. Open Subtitles ؟ لان كلّ الرجال يحبّون اللعب في التسلية الوطنية.
    Bir kaçı, işe giderken yolda içmekten hoşlanır. Open Subtitles والبعض الآخر يحبّون احتساءه وهم في طريقهم إلى أعمالهم
    Biliyor musun bazı insanlar lanet liseli kızlar gibi ağır dramlar izlemeye bayılıyor. Open Subtitles أوتدري؟ بعض الناس يحبّون الدراما الشديدة مثل بنات المدارس الثانوية وآخرين لا أعرف أسمائهم
    İnsanlar "Yıldızlarla Dans'a" bayılır. Ben de katılmak isterdim. Open Subtitles الناس يحبّون الرقص مع النجوم أنا أودّ أن أتنافس بنفسي
    Kural olarak, casuslar polislerle uğraşmayı sevmez. Open Subtitles كَقاعدةٍ أساسية ، الجواسيس لا يحبّون التعامل مع الشرطة
    Derneklerini bırakanları sevmezler. Open Subtitles انهم لا يحبّون الناس يستمتعون في ناديهم.
    parlak ışıktan ve müzikten hoşlanmazlar. Open Subtitles إنّهم لا يحبّون الأضواء السّاطعة أو الموسيقى.
    Olmadı, bunu biliyor musun bilmem ama beyazlar insanları seks kölesi falan yapmaya bayılıyorlar. Open Subtitles لا أعلَم إن كنت تعرف ذلك. فالأشخاص البيض يحبّون السادية وهذا الهراء.
    Bana âşık olma. Kadınlardan hoşlanmayan geyler vardır ya hani. Open Subtitles لا تغرمين بي، أتعلمنَّ الشّواذ، الذين لا يحبّون النّساء؟
    Hayır, ama insanlar vatanseverlik sözlerinden hoşlanıyorlar. Open Subtitles كلا، لكن الناس يحبّون هذه الأمور الوطنية
    Kendilerinin eski kültürleri olarak gördükleri şeyleri diğerlerinin eleştirmesinden, resimlerle, karikatürlerle ya da çizgi filmlerle yapılan ifadelerden hoşlanmıyorlar. TED ولا يحبّون الآخرين عندما ينتقدونهم في ما يعتقدون أنّه ثقافتهم القديمة أو عندما يستخدمون صورهم أو يرسمونها بشكل كاريكتوري أو بشكل رسوم متحرّكة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more