Evet, ben hep söylerim bu çocukların gözaltı memuruna ihtiyaçları var. | Open Subtitles | نعم، دائما كنت أقول أن هؤلاء الأطفال يحتاجوا إلى شرطى مراقب |
Üstelik misafir olmaya ihtiyaçları olmadığını söyleyip duruyorlar ama sonra "Şimdi ne yapıyoruz? | Open Subtitles | و فوق هذا ، يقولون أنهم لا يحتاجوا للترفيه ، لكنهم يصبحون مثل |
Bilirsin, ihtiyaçları olduğunda dış görünüşlerini değiştirmek gibi. | Open Subtitles | تعلم, مساعدتهم علي اعادة بناء انفسهم عندما يحتاجوا, اليس كذلك؟ |
Bir de şu yönden bak, bir Apaçi olsaydım onların komedyene ihtiyacı yoktur, işsiz kalırdım. | Open Subtitles | فكر بالموضوع بهذه الطريقة، افترض .. أني كنت هندي همجي فإن قومي لن يحتاجوا لنكتي أبداً سأكون عاطلاً عن العمل |
Rusları radara ihtiyacı olmayacak. Okyanustaki o koca kütleyi çıplak gözle görecekler zaten. | Open Subtitles | فى هذه الحالة الروس لن يحتاجوا لسونار سيرونها باعينهم مباشرة |
Bir arada olmaları gerekir. Yalnız olamazlar. | Open Subtitles | يحتاجوا ليكونوا سوياً لا يمكن أن يكونوا وحيدين |
Doğru, ama ne yardımıza ihtiyaç duydular, ne de istediler. | Open Subtitles | هذه حقيقة لكنهم لم يحتاجوا إلينا و ليسوا بحاجة لمساعدتنا |
Fena benzetmişler. Ama buna gerek yoktu. | Open Subtitles | لقد أبرحوك ضرباً لن يحتاجوا لضربك مجدداً |
Geminin kontrolünü ele geçirdiklerinde, senin sayende, bana ihtiyaçları kalmadı. | Open Subtitles | عندما تحكموا بالسفينة بالكامل والشكر لك , لم يعد يحتاجوا إلي |
Ludovic büyüyor. Paraya ihtiyaçları olmalı. | Open Subtitles | لودوفيك يكبر انهم بالتأكيد يحتاجوا للمال |
Eskiden insanlar kurullara yardım adalet, para ihtiyaçları olduğunda evlilik ya da cenaze yetmediğinde fazladan tahıl için gelirlerdi. | Open Subtitles | , أن الناس يأتوا إلى المنطقة من أجل المساعدة , من أجل العدل , من أجل المال من أجل الزواج , الجنازة , عندما يحتاجوا ذلك |
Her şeyi dezenfekte edersek ve temizliğe önem verirlerse bazıları hastalanmayacak ve aşıya ihtiyaçları olmayacaktır. | Open Subtitles | إذاقمنابتطهيركلشيءوبنظافةتامة, فلن يمرض البعض ولن يحتاجوا لأدوية |
Aktarımı bitirir bitirmez, ona ihtiyaçları kalmayacak. | Open Subtitles | بمجرد استكمال النقل لن يحتاجوا لها بعد الآن |
Her günün her saati sana ihtiyaçları yoktur herhalde. | Open Subtitles | لا يمكنهم ان يحتاجوا إليك بكل ساعة .. بكل يوم |
Gazeteler yazıyordu. Gönüllülere ihtiyaçları vardı. Sadece vatandaşIık görevimi yaptım. | Open Subtitles | قالوا أنهم يحتاجوا لمتطوعين فقط كنت أقوم بواجبي المدني |
Bu paraya ihtiyacı olan biz değiliz. | Open Subtitles | نحن لسنا الأشخاص الذين يحتاجوا لهذا المال. |
4400'ün medyaya ihtiyacı olmayacak. | Open Subtitles | ولكن نحن منتهون من ذلك ال 4400 لا يحتاجوا الراى العام |
Kahramanlarımın steroidlere ihtiyacı yoksa benim de yoktu. | Open Subtitles | بما أن أبطالي لم يحتاجوا للسترويد ، أذاً فأنا كذلك |
Bu gidişle, Tenekelerin takviyeye ihtiyacı kalmayacak. | Open Subtitles | بهذا المعدل , الاليين لن يحتاجوا تعزيزات |
Gerçek kahramanların hatırlanmaya veya tanınmaya ihtiyacı yoktur. | Open Subtitles | الأبطال الحقيقيّون لا يحتاجوا أن يتم ذكرهم أو يعترف بهم. |
Bazı insanların hatalarından ders alması gerekir. | Open Subtitles | بعض الأشخاص يحتاجوا لأن يتعلموا من أخطائهم. |
Sorun değil, nikah masasına oturmadan önce çiftlerin sorunlarını çözmesi gerekir. | Open Subtitles | لا بأس , الزوجين يحتاجوا لأن يسوى تلك التفاصيل قبل ان يذهبوا الى الزواج |
Buradaki fikir, bedava elektrik sunma, artık onların yiyeceklerini pişirmek için odun ateşine ihtiyaç duymayacak olmalarıdır. | TED | الفكرة هي أنهم مع الكهرباء المجانية، لن يحتاجوا إلى استخدام الحطب مجددا لطبخ طعامهم. |
Fena benzetmisler. Ama buna gerek yoktu. | Open Subtitles | لقد أبرحوك ضرباً لن يحتاجوا لضربك مجدداً |