Cyrus tüm bunlara saygı duyuyor. | TED | كل تلك كان كورش يحترمها. |
Lois'e yeterince saygı duyuyor. | Open Subtitles | لكنّه يحترمها بما فيه الكفاية |
Afedersin. Jacuzi hala ona saygı duyuyorken arkadaşını oradan çıkarmalıyım. | Open Subtitles | أنا ذاهبة لإخراج صديقتكِ من الجاكوزي بينما لا يزال يحترمها |
Sizin jenerasyonun hala saygı duyduğu eski teknolojilerden birisi. | Open Subtitles | واحدة من القليل من التقنيات القديمة جيلك لا يزال يحترمها بالفعل. |
- Hayır, kural sadece kuraldan anlayanlar için böyle ki Bank kuraldan anlamıyor. | Open Subtitles | وبانك لا يحترمها لانه كسرها بالفعل فهو لا يستحق أي فرص |
Ona sinir oluyor, bir doktor olarak ona saygı göstermiyor sürekli onu aşağılıyor. | Open Subtitles | إنه منزعج منها لا يحترمها كطبيبة ويهينها باستمرار |
Bay Stark sanırım ona saygı duyuyor. | Open Subtitles | اعتقد انه يحترمها |
Ona saygı duyuyor. | Open Subtitles | إنه يحترمها |
Ona saygı duyuyor. | Open Subtitles | إنه يحترمها |
Ona saygı duyuyor. | Open Subtitles | إنه يحترمها |
Kadına, insanların ona saygı duymadıkça sevilmenin önemli olmadığını söylediğini umuyorum. | Open Subtitles | حسناً آمل أن تشرح لها أن ليس مهماً أن يحبها أحد -طالما أنه يحترمها |
Yani sen bağlantı kuruyorsun. saygı duyduğu biri değilsin. | Open Subtitles | اذا تقيمين علاقة انت لست واحدة يحترمها |
Demek ki o gün, Başkan'ı vurmak için terasa çıkarken Daslow paranın miktarını umursamadan "saygı duyduğu bir otoriteye" itaat ediyordu. | Open Subtitles | لذا، في هذا اليوم، ذهب للسطح ليصوب علي الرئيس داسلو) كان يطيع "سلطة" يحترمها) بغض النظر عن مقدار المال |
- Hayır, kural sadece kuraldan anlayanlar için böyle ki Bank kuraldan anlamıyor. Kuralları çoktan yıktı. | Open Subtitles | وبانك لا يحترمها لانه كسرها بالفعل |
Fakat isteklerime saygı göstermeyen bir kızım olduğundan onun isteklerine de babası saygı göstermiyor. | Open Subtitles | ولكن منذ أن لدي أبنه لا تحترم رغباتي تحصل على أب لا يحترمها |