"يحتفظون" - Translation from Arabic to Turkish

    • tutuyorlar
        
    • tuttuklarını
        
    • saklıyorlar
        
    • tutuyor
        
    • tutar
        
    • sakladıkları
        
    • tutuyorlardı
        
    • tuttukları
        
    • saklıyor
        
    • tutulduğu
        
    • saklıyorlardır
        
    • sakladıklarını
        
    • saklıyorlarmış
        
    • hâlâ
        
    Onlar sigorta satın alan insanların parasını tutuyorlar. TED لأنهم يحتفظون بالمال لأولئك الذين يشترون خدمات التأمين.
    Onu asıl Yangtze'ye bırakmıyorlar. Küçük bir nehrin orada tutuyorlar. Open Subtitles إنهم لا يتركونها في نهر اليانجتسي بشكل مناسب إنهم يحتفظون بها في أحد الأنهار الصغيرة
    Zachary'i nerede tuttuklarını öğrenmeliyiz. Open Subtitles يجب علينا ان نعلم اين يحتفظون بــ زاكاري
    Ama bunlar en güçlü etkilerini çok hızlı bölünen hücrelere saklıyorlar ki bu da kanserin tamamen kendine has olan niteliği. TED لكنهم يحتفظون بتأثيرهم الأقوى للخلايا سريعة الانقسام، وهي بالتَّحديد السمة المميزة للسَّرطان.
    Bu silahları yakın bir yerde tutuyor olmalılar. Open Subtitles لا بد أنهم يحتفظون بهذه الاسلحة في مكان قريب من هنا
    Teksas'ta, dürüst rodeolar yapıyorlar. Mahkumlar ödül parasını tutuyorlar. Open Subtitles في ولاية تكساس , لديهم مسابقة عادلة والسجناء هم من يحتفظون بالمال
    Burada yaşayan her Amerikalı için bir dosya tutuyorlar. Open Subtitles إنهم يحتفظون بملفات عن كل أمريكي يعيش هنا
    Gümrükten geçene kadar dış kargoları orada tutuyorlar. Open Subtitles يحتفظون بسندات المساهمين حتى يتأكدو منهم
    New Jersey'deki depoda tutuyorlar. Open Subtitles إنهم يحتفظون بتلك الأشياء في مخزن كبير في نيو جيرسي
    Bir hafta boyunca onları orada tutuyorlar. Kimse istemezse, onları öldürüyorlar. Open Subtitles يحتفظون بهم لمدة إسبوع، إن لم يأخذهم أحد، يقتلونهم
    Güzel, güzel, güzel... Kitabımı nerede tutuyorlar? Open Subtitles حسناً ، حسناً ، حسناً أين يحتفظون بكتابي ؟
    Dr. Flammond'ı nerede tuttuklarını bilmiyoruz. Open Subtitles نحن لا نعلم اين يحتفظون بالدكتور فلاموند
    Dawn'ı öldürecekler. Eğer kıza daha önce ulaşırsak, yapamazlar. Onu nerede tuttuklarını biliyoruz. Open Subtitles لا إن وصلنا إليها أولا نحن نعرف المكان الذي يحتفظون بها فيه
    Bedenleri bir çeşit geçici canlılıkta saklıyorlar, daha sonra onları... Open Subtitles الريث قاموا بتحنيط البشر , يحتفظون بهم بصورة مؤقتة لكي يستطيعوا مؤخرا..
    Eski numuneleri saklıyorlar, değil mi? Open Subtitles إنّهم يحتفظون بتلكَ العينات القديمة، أليس كذلك؟
    Kraliçe'nin Bekçi Köpeği yanında bir köpek tutuyor ve gerektiğinde onu çağırıyor. Open Subtitles مراقبو الملكة يحتفظون بكلبٍ يُلبي ما يُطلب منه
    Ayrıca yardımcılarım insanlar hakkında mükemmel dosya tutar. Open Subtitles و المساعدون لى يحتفظون بملفات ممتازة عن الناس
    Asla oraya giremeyeceksin. sakladıkları yere girilemez. Open Subtitles لا يهمّ، لأنّك لن تتمكّن مطلقاً من الدخول، ليس للمكان الذي يحتفظون به
    Sizi tutsak tutuyorlardı. Hala SG-3 ve takımınızın geri kalanı tutsaklar! Open Subtitles لقد كانوا يحتفظون بكم كأسرى و لا يزالوا يحتفظون ب إس جى 3 و بقية فريقك
    Zaten bilmediğimiz bir şey yok, gazetelerden uzak tuttukları bir şey dışında. Open Subtitles لاشيء لا نعرفه عدا شيء واحد أنهم يحتفظون بالتقارير
    Çiftçiler bu mesajları saklıyor, defterlere not alıyorlar etki itibariyle tarımsal el kitaplarını adım adım tarım arazilerine götürüyoruz. TED المربون يحتفظون بها، يكتبونها في مذكراتهم، وشيئا فشيئا، ظهرت مقررات فلاحية بين الفلاحين
    Scylla'yı çözecek aletin tutulduğu yer orası değil, değil mi? Open Subtitles ليس ذلك المكان الذي يحتفظون به بالجهاز
    Bahse girerim zehirli kabarcıklarla dolu olan şişelerin hepsini orada saklıyorlardır. Open Subtitles أنا متأكد من أنه حيث يحتفظون بالقوارير المليئة بالجرعات السحرية الفوارة
    Ve bana inanmıyorsanız, gsm operatörünüze, sizinle ilgili neleri kaydedip sakladıklarını sorun. TED وإذا كنتم لا تصدقوني ، اسألوا شركات هواتفكم النقالة عن ماهية المعلومات التي يحتفظون بها عنكم.
    Yeşil gözlü bir tane bulmayı denediler ama - aa, ne yazık ki onları ünlüler için saklıyorlarmış. Open Subtitles أه, لقد حاولو أن يجدوا لي ,عينين خضراوين ولكنهم حسنناً, لسوء الحظ يحتفظون بهم للمشاهير حسننا حسنناً
    Viking dil ve kültürünü geride bırakıp Fransız hayat tarzını benimsemişlerdi ama hâlâ Viking gibi savaşıyorlardı. TED و تخلوا عن ثقافة الفايكنج و لغتهم لاجل نمط المعيشة الفرنسي، لكنهم مازالوا يحتفظون ببسالة الفاينكج في القتال.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more