Daimi müşterilerden. Her salı günü için dört saatlik sürekli rezervasyon. | Open Subtitles | إنه عميل منتظم، يحجز 4 ساعات من كل يوم ثلاثاء. |
Sekreterim şaşırıp rezervasyon yaptırmamış. Merak etme ama. | Open Subtitles | مساعدي نسي أن يحجز لنا لاتقلقي... |
Sekreterim şaşırıp rezervasyon yaptırmamış. | Open Subtitles | مساعدي نسي أن يحجز لنا لاتقلقي... |
Dodgers bir otelde yer ayırtacak; iyi, güzel bir otelde. | Open Subtitles | عندما يحجز فريق " دودجرز " في فندق ويقرر ان يكون فندق جيد |
Ve Param, bir dansçıyı ayırtacak. | Open Subtitles | و بارام سوف يحجز راقصة. |
oda görevlisi, zengin misafirler için şoför ayarlıyor. | Open Subtitles | البواب يحجز السائق لنزلاء الفندق الاثرياء |
Babbo'da rezervasyon yaptırması gerekiyor. | Open Subtitles | اريده ان يحجز لي في مطعم "بابو |
Hayır, Rogelio'ya akşam yemeği için rezervasyon yaptırdı sadece ikisi için. | Open Subtitles | لا، فقد جعلت (روهيليو) يحجز في أحد المطاعم لهما فقط |
rezervasyon. | Open Subtitles | يحجز تذكرة |
Adım Teri, telefonum... Sonra dedi ki "Babana söyle de doğu yakasını gezeceğimiz zaman bize bir oda ayarlasın." | Open Subtitles | ثم قال لي "اخبر اباك ان يحجز لنا غرفه لينكولن عندما نأتى فى رحله" |
Meğerse Edward Munte bir süredir şehirdeki otellerde sürekli oda tutuyormuş. | Open Subtitles | و إتضح أن (إدوارد مانت) كان يحجز الغرف في المدينة لفترة |
- Kimse bana Maily için oda vermiyor. | Open Subtitles | - لم يحجز لي أحداً حجرة من أجل مايلي |