Teknolojinin kolaylaşması ve daha ulaşılabilir hâle gelmesi gerçeği iş gücünün keyfi ne isterse onu yapmasını serbest kılıyor. | TED | وحقيقة أن التكنولوجيا تصبح أسهل وفي متناول اليد فإن ذلك يحرر المزيد من القوى العاملة لدراسة أي شيء يرضيهم. |
Eminim Yüce Rahip ile konuşursan zavallı çocuğu serbest bırakır. | Open Subtitles | وواثقة أنك لو تحدثت إلى العصفور الأعلى، سوف يحرر الفتى |
serbest bırakılan tavuklar günlük olarak yumurtlamaya devam etti ve bir kraliyet lezzeti ya da kurban olan şey yaygın bir yemek oldu. | TED | ما يحرر الدجاجات للاستمرار في وضع البيض بشكل يومي وما كان يُعتبر طعاماً ملكيّاً أو قرباناً دينيّاً أصبح وجبة شعبيّة. |
Ne kadar zamanınızın kaldığını bilmek insanı özgür kılar diye düşünürdüm. | Open Subtitles | كنت أظن أنه يحرر المرء معرفة كم تبقى لديه من وقت |
Neden bir İrlandalı özgür zencilerin savaşına gider ki be? | Open Subtitles | لما سيوَدُ أيرلندي الذهاب إلى حرب كي يحرر الزنوج ؟ |
Bırakıp gidemiyorsa kendini nasıI azat edebilir? | Open Subtitles | إذا كان لا يمكنه ترك كيف يمكن أن يحرر نفسه |
Ama bir adam kralın düşmanlarını serbest bırakıyorsa, o adama oğlum olsun olmasın, hain derim! | Open Subtitles | و لكنه رجل يحرر أعداء الملك ابن او ليس ابن يجب ان اسمى هذا الرجل خائنا |
Eğer bu adamın, hayvanları, sizin emirlerinizle serbest bıraktığına dair kanıt bulursam, ...hayatınızın geri kalanını parmaklıklar ardında geçirirsiniz. | Open Subtitles | ماذا لو إكتشفت أنه كان يحرر الحيوانات بناءّ على أوامرك سأتأكد أنك ستمضى حياتك خلف القضبان |
Kimdi acaba, siz kötü şöhretli bir korsanı parmaklıkların ardına sımsıkı kapatır kapatmaz söz konusu korsanın serbest kalmasını uygun görüp değerli sevgilinizi her şeyiyle kendine alan? | Open Subtitles | من كان؟ في اللحظة ذاتها كان عندك قرصان سيئ السمعة خلف القضبان رآه مناسباً أن يحرر قرصاناً |
Habisler ancak güvenlik teşkilatının tam yetkili bir üyesi tarafından serbest bırakılabilir. | Open Subtitles | المجرم لا يحرر إلا بأمر عضو منّصب في الشرطة |
serbest kalmaya çalışmış. | Open Subtitles | الذين حاولو تقييده عندما حاول أن يحرر نفسه |
Mahkûmların serbest kalmasını isteseydi, sokağa dökülürlerdi. | Open Subtitles | إن أراد أن يحرر السجناء لأصبحوا في الشوارع الآن |
Kahrolası Dickie Bennett. Yine başımın belası olmak için serbest bırakıldı. | Open Subtitles | هذا الرجل يحرر ليكون حاشية بجانبي ثانيةً |
Avının sıcak yüreğini çıkarıp elinde tutunca, onun ruhunu özgür bırakan avcının... hissettiği zevki öğrettim ona. | Open Subtitles | حينما يقطع الصياد قلب فريستة الدافىء . فأنة يحرر روحة |
Avının sıcak yüreğini çıkarıp elinde tutunca, onun ruhunu özgür bırakan avcının... hissettiği zevki öğrettim ona. | Open Subtitles | حينما يقطع الصياد قلب فريستة الدافىء . فأنة يحرر روحة |
Zehirleri araştıran oğlu da, babasının özgür olmasını isterdi! | Open Subtitles | وكذلك الأبن الذى كان يدرس السموم , وذلك كى يحرر ابيه منها. انا لم اقترب منها ابدا |
Biz korkularımızdan arınınca... bizim huzurumuz diğerlerini de özgür bırakacak. | Open Subtitles | بينما نحن نتحرر من خوفنا وجودنا بدوره يحرر الآخرين |
Biz korkularımızdan arınınca... bizim huzurumuz diğerlerini de özgür bırakacak. | Open Subtitles | بينما نحن نتحرر من خوفنا وجودنا بدوره يحرر الآخرين |
Ölüm her şeyi küle çevirir, ve böylece ölüm, her bir ruhu özgür kılar. | Open Subtitles | يحوله الموت إلى تراب و من ثم فإن الموت يحرر أرواحنا |
Sonunda başarımız insanlığı ölümlülüğün zincirlerinden azat edecek. | Open Subtitles | نجاحنا هنا قد يحرر البشرية من أغلال الوقيات |
Köleleri acil askeri önlem olarak azat ediyor. | Open Subtitles | إنه يحرر العبيد كمسألة عسكرية طارئة |