"يحزم" - Translation from Arabic to Turkish

• toplayıp
• topluyor
• toparlıyor
• toplamasını
• toplaması

- Bakma. Ona eşyalarını toplayıp gitmesini söyle.
لا يمكنك ذلك يمكنك أن تخبره بأن يحزم أمتعته ويغادر

Pılını pırtını toplayıp gecenin bir yarısı çocuklarını terk eden bir adam.
يحزم أمتعته ويترك أولاده في منتصف الليل.

Onun için aldığım eşyalarını topluyor.
إنه يحزم بعض الأشياء التي أبقيها هنا من أجله، أتعرفين؟

- Ara. Evde eşyalarını topluyor.
افعل, هو في المنزل يحزم الأغراض.

Eşyalarını toparlıyor. Bir yere mi gidiyorsun?
لإنه يحزم حقائبه أذاهب إلى مكان ما؟

Amcanın eşyalarını toplamasını şiddetle tavsiye ederim.
انني انصح عمك بشدة ان يحزم حقائبه لأن اذا عثر عليه , سيشنق

Araba sürmesi bavul toplaması gibiyse yarın falan burada olur.
إن كان هو يقود كما يحزم أمتعته، سيصل إلى هنا في وقتٍ ما غدًا.

Buraya gelme sebebin gerçekleşmeden önce pılını pırtısını toplayıp kasabadan siktir olup gitse iyi edeceği mesajı.
وأنه من الأفضل له أن يحزم أغراضه ويرحل من المدينة قبل أن يصير ما جئت لأجله أكثر جدية

Döner dönmez ona eşyalarını toplayıp gitmesini söyleriz.
حالما يعود أخبره أن يحزم أمتعته ويرحل

Bir kaç ayda bir, paraları toplayıp Berlin'e götürürdü.
كلّ بضعة شهور ، هو يحزم "العملات ويأخذها إلى "برلين

Umarım herkes çantasını toplayıp gider.
آمل أن يحزم الجميع أمتعتهم ويغادروا

Eşyalarını topluyor.
إنّه يحزم أغراضه.

- Ofisten eşyalarını topluyor.
-إنه يحزم أغراضه

Her şeyi topluyor.
إنه يحزم بضاعة

Bu yüzden eşyalarını toparlıyor.
ولهذا هو يحزم أمتعته

Çantasını toparlıyor.
إنه يحزم حقيبته

Memur Figgs'e çantasını toplamasını söyleyiniz.
-سيدي ! أخبر المفتش (فيكس) أن يحزم حقائبه

- Pretoria arayıp Piet'e valizlerini toplamasını söylemiş.
لقـد أخبـروا "بييت" بأن يحزم حقـائبه.

O zaman birisinin eşyalarımızı toplaması gerek ki bence o da sensin.
... إذاً , على شخص ما أن يحزم أغراضنـا و أعتقد أنه يجدر به أن يكون أنت

Peña'ya eşyalarını toplaması gerektiğini söyle.
اذهب وقل لـ"بينا" أن يحزم حقائبه