"يحصى" - Translation from Arabic to Turkish

    • sayıda
        
    • sayısız
        
    Ernest, sen ve işbirlikçin Celestine, inanılmaz sayıda suçla itham ediliyorsunuz. Open Subtitles ايرنيست، أنت شريك سيلستين و متهمون بعدد لا يحصى من الجرائم
    Yukarıya baktım ve gökyüzü, sınırsız sayıda yıldızla doluydu. TED ثم نظرت للأعلى، فكانت السماء مليئة بعدد لا يحصى من النجوم.
    Sınırsız sayıda da yıldızınız olmalı. Open Subtitles كبداية، أنت سيكون لديك عدد لا يحصى من النجوم
    "sayısız anne bir an için sırtlarını döndüğünde, bebekleri yerde..." Open Subtitles عدد لا يحصى من الأمهات أداروا ظهورهم لجزء من الثانية
    Bu doğru. Yıllarca sayısız görülmeler oldu. Neredeyse dört yüz yıl öncesinden bahsediyoruz. Open Subtitles صحيح عدد لا يحصى شاهدوه على مر السنوات ما يقارب من 400 سنة.
    Yolsuzluğun altına gömülmüş sayısız dosyanın temize çıkarılması için 30 gün. Open Subtitles ثلاثين يوما لازالة عدد لا يحصى من الملفات المدفونة تحت الفساد
    Cinayet mi? Çok sayıda intihar notlarını nasıl açıklıyorsunuz? Open Subtitles كيف تفسرون عدد لا يحصى من الملاحظات الانتحار؟
    Ama bizi biz yapan her şey, bizdeki her atom, halihazırda sayısız sayıda farklı şeyler oluşturdu ve oluşturmaya devam edecek. TED لكن كل شيء يكوننا، كل ذرة فينا، قد شكلت ما لا يعد ولا يحصى من الأشياء المختلفة وستستمر في إنشاء ما لا يعد ولا يحصى من الأشياء الجديدة.
    Sonsuz sayıda. Open Subtitles أن عددها لا يحصى
    -Dışarıda çok sayıda müridi olabilir. Open Subtitles -قد يكون هناك عدد لا يحصى من تلاميذه .
    Bir çok insan bir solar sistemden zilyonlarca solar sisteme, bir galaksiden bir çok galaksiye doğru inanç değiştirmemiz gibi bir Big Bang'tan bir çok Big Bang'a doğru ilerlememiz konusunda düşünüyor. Belki de bu bir çok Big Bang'ler çok sayıda özelliğin çeşitliliğini gösteriyordur. TED يعتقد الكثيرون أنه مثلما تغيرت فكرتنا عن الكون من الاعتقاد بأن هناك نظام شمسي واحد إلى الاعتقاد بوجود عدد لا يحصى من الأنظمة الشمسية ومن الاعتقاد بوجود مجرة واحدة إلى وجود عدة مجرات فعلينا الاعتقاد بوجود عدة انفجارات عظيمة، بدلا من انفجار عظيم واحد وربما تظهر هذه الانفجارات العظيمة تنوعًا كبيرًا في الخصائص
    derdi. Ona okumayı öğrettim. Ama onun dışında okuma yazma bilmeyen sayısız zenci erkek çocuğu vardı. TED علّمت ديشان كيف يقرأ، ولكن هناك عدد لا يحصى من الأولاد السود الذين لا يزالون محاصرين في الأميّة
    Ben sadece doğadan esinlenilmiş, basit bir süreci gösterdim; sayısız başkaları da var. TED لقد أظهرت عملية بسيطة واحدة كانت مستوحاة من الطبيعة؛ وهناك عدد آخر لا يحصى منها.
    Bu noktada sayısız araştırmalardan insanların neden yalan itiraflarda bulunduğunu ve bunun Brendan Dassey gibi bazı insanlar için neden daha riskli olduğunu biliyoruz. TED ومن عدد لا يحصى من الدراسات، لدينا فكرة عن سبب اعتراف الناس كذبًا، ولماذا يصبح بعض الأشخاص، مثل بريندان داسي، أكثر عرضة لفعل ذلك.
    Birleşik, taşınabilir ve maliyetsiz görüntüleme sayısız hayat kurtarabilir. TED ويمكنُ للتصوير الطبي المُدمج والمحمول والرخيص إنقاذ حياة عدد لا يحصى من البشر.
    Aslında onları kurtaran şey sayısız yıkıma sebebiyet veren hadise ile hemen hemen aynıydı ; Tsunami. TED لكن ما أنقذهم حقًا من المرجح أنها نفس الظاهرة التي أحدثت ما لا يحصى من الخسائر: التسونامي.
    Milyonlarca seks işçisi ve sayısız seks işçisi örgütü ile konuşabilirsin. TED بإمكانكم التكلم مع ملايين محترفي الجنس وعدد لا يحصى من المنظمات التي يقودها محترفو الجنس.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more