- Ama kabul et veya etme ama ten rengin benim gibilerin hiç sahip olamadığı daha çok imkânı sağladı sana. | Open Subtitles | -أعجبكي هذا أم لا لون بشرتكي منحكي الكثير من الفرص عن أي حد مثلي لم يحظى بها |
Hiçbir zaman sahip olamadığı kızı gibiydim. | Open Subtitles | كنتُ كالأبنة التي لم يحظى بها أبدا |
Çünkü pirelerin nasıl duyduklarını bilmiyordum ya da köpekler gibi, sesteki iyiliği anlayıp anlamadıklarını. | Open Subtitles | لأنني لم أعرف أي قدرة من السمع يحظى بها البراغيث أو ما إذا كان بوسعهم الشعور بلطافة الصوت مثل الكلب |
Yani sonuçta Danny hayatı boyunca onu sevmiş de sonradan onunla olamayacağını anlayıp Georgie'nin yanına Paris'e gidecek değil ya. | Open Subtitles | اعنى,ليس وكأنه كان واقعاً فى ،حبها طوال حياته ،وحينما ادرك اخيراً انه لن يحظى بها غادر الى (باريس) مع (جورجى) |
Yani sonuçta Danny hayatı boyunca onu sevmiş de sonradan onunla olamayacağını anlayıp Georgie'nin yanına Paris'e gidecek değil ya. | Open Subtitles | ،يا صاح,ليس وكأنه كان واقعاً فى حبها طوال حياته ،وحينما ادرك اخيراً انه لن يحظى بها غادر الى (باريس) مع (جورجى) |