Buradakiler dağ hakkında her tür masalı anlatıyorlar. | Open Subtitles | الناسهنايقولون.. يحكون تلك القصص عن الجبل |
Götland'ı istila ettiğinde Sweyn Forkbeard'ı nasıl öldürdüğünüzü anlatıyorlar. | Open Subtitles | يحكون كيف قتلتِ (سوين فوكبيرد) عندما غزا (جوتلاند). |
Kahvehanelere gider, izleyicilerin önünde hikayeler anlatırlar, çoğu zaman doğaçlama yaparlardı. | TED | كانوا يذهبون إلى المقاهي, حيث يحكون قصة أمام جمهور من المستمعين وغالبا ما يرتجلون |
Neleri vurguladıkları veya vurgulamadıkları, neyi dahil edip, neyi attıkları, kendi gördükleri ve bana gösterdiklerine bağlı olarak, hikâyelerini belirli bir şekilde anlatırlar. | TED | بالإعتماد على ما يركزون أو يتجاهلون، ما الذي يدرجونه، ومالذي يبعدونه، ما الذي يرونه وما الذي يريدون مني أن أراه، إنهم يحكون قصصهم بطريقة معيّنة. |