"يحكى" - Translation from Arabic to Turkish

• anlatır
• anlatırdı
• anlatıyor
• anlatıyordu

Eğer 24 saat içinde parayı görmezsem, bu hikayeyi polislere anlatır.
فى 24 ساعة , اذا لم أرى النقود سوف يحكى قصته للشرطة

Anlatsana, Russ. Birkaç bira ısmarlarsanız anlatır.
أخبرهم يا راس أحضر له بعضاً من البيرة وسوف يحكى لك

Büyükbabam bir öykü anlatırdı şimdiye kadar hiç kimse böyle bir şey duymadı dönen birkaçı hakkındaydı.
جدى اعتاد ان يحكى قصه, لم يسمع عنها احد من قبل عن القلائل الذين عادوا.

"Bunu takardı ve sana sihirli vadilerin arasında bir krallıktan bahseden sıradışı, garip hikayeler anlatırdı."
قد يدع هذا و يحكى لك قصص قبل النوم الأكثر استثنائية حول الممالك السحرية والوديان المقلوبة

yüzü bir hikaye anlatıyor binlerce şeytanla yüzleşmeye cüret edebileceğini ve yapar da kavgadan asla kaçmadı
هذا هو الوجه الذى يحكى القصص الذى لايخاف من ألف جندي وهذا ما يحدث لاينسحب من معركه أبداً

Nehir bir hikâye anlatıyor.
والنهر يحكى قصة ما

Binbaşı bana çöl harekatını anlatıyordu.
حسناً ، لقد كان الميجور يحكى لى عن حملات الصحراء

Zırvalıklarını satmak için şirin saçma hikayelerini anlatır ama Yankee çocuklarına gerçeği söylemez.
هو يحكى هذه الأساطير المخيفة ليبيع أغراضه المستعملة لكنه لا يبيع شئ لأنه غير أمريكانى غير موثوق به

Eyüp kitabı, Tanrı'yı çok sevmiş ve kötülükten vazgeçmiş bir adamın hikayesini anlatır.
كتاب العمل يحكى قصة رجل احب الرب و نبذ الشيطان

Babam sık sık bunun gibi bir yaratık hakkında öyküler anlatırdı.
كان أبى يحكى لنا دوما عن كائنات كهذه

Oh , hadi Doo - Dah ile konuşalım. Hikayeler anlatıyor...
(هيا نذهب لنتحدث إلى (دوو داه ... إنه يحكى قصـ

Genç bir haberci, ileri hatlara nasıl silâh taşıdığını anlatıyordu.
أحد المتطوعين من صغار السن يحكى كيف قاتل بسلاحه على الخطوط الأمامية

Bay Rucastle, odanın içinde aşağı yukarı dolaşıyor, bana bir çok komik öykü anlatıyordu,..
وبعد ذلك ظل السيد روكاسيل يروح ذهابا وجيئة فى طرف الحجرة, وبدا يحكى لى سلسلة من الحكايات المضحكة