Diyelim ki başınızın üzerinde bir şeyler uçuyor, her yerde bir sürü uçan araba var, bu endişe azaltıcı bir durum değil. | TED | لنقُل فقط أن وجود شيء ما يحلّق فوق رأسك، أن وجود مجموعة من السيارات تحلّق فوق المكان، لن يكون ذلك موقفًا مُطَمئنًا. |
Profesör Edward! Böylesine büyük bir şeyin uçuyor olması harika bir şey! | Open Subtitles | شيء بهذه الضخامة يحلّق بالسماء إنه هائل ، لاشيء يقارن بهذا |
Ama kanatlarıyla mahallenin üzerinde uçuyor. Ve yerel bir soruna rastlarsa, gidip öldürüyor. | Open Subtitles | لكن لديه جناحين، لذا يحلّق فوق الحيّ وإن يرَ مشكلة، ينقضّ عليها! |
Akbaba hala uçuyor. Akbaba hala uçuyor. | Open Subtitles | النسر لازال يحلّق النسر لازال يحلّق |
Supermen, Metropolis üstünde uçuyor. | Open Subtitles | "سوبر مان" يحلّق فى سماء "متروبُليس" |