| Eğer bir hayvan görürseniz, sıradan silahlı olanlara haber verin. | Open Subtitles | إن رأيتم حيواناً فانقلوا هذه المعلومة للأشخاص الذين يحملون أسلحة |
| Dışarıda silahlı bir sürü adam var. | Open Subtitles | هناك مجموعة من الرجال في الخارج يحملون أسلحة. |
| Otomatik silahlı adamlar ne derse onu yaparım. | Open Subtitles | أنفّذ ما يطلبه مني رجال يحملون أسلحة نصف أوتوماتيكية |
| Kadınlarla oynaşmayın, kocaları silah taşıyor. | Open Subtitles | لا تعبث مع النساء اللواتى أزواجهم يحملون أسلحة |
| Sadece Amerikan askerleri silah taşıyabilir. | Open Subtitles | الجنود الأمريكان هم فقط من يحملون أسلحة. |
| Otomatik silahlar taşıyorlar ve ellerinde rehineler var. | Open Subtitles | إنهم يحملون أسلحة أوتوماتيكية و لديهم رهائن |
| - Kyle'ı otomatik silah taşıyan altı kişi kaçırdı. | Open Subtitles | كان هناك ستة رجال يحملون أسلحة آلية |
| Bu demektir ki muhtemelen etrafta eli silahlı adamlar var. | Open Subtitles | مما يعني وجود بضعة رجال أشرار يحملون أسلحة |
| silahlı salakların temiz evime girmesine izin vermem. | Open Subtitles | لن أدع مجموعة من الحمقى يحملون أسلحة أن يفتشوا منزلي النظيف |
| Sonraysa şu silahlı adamlar girdi, ben de saklandım. | Open Subtitles | وحينّها رأيتُ رجالٌ يحملون أسلحة لذلك اختبئتُ |
| Hepsi silahlı gibi görünüyor... bu yüzden ekarte olmuş şekilde böyle gizleniyoruz... | Open Subtitles | يبدو أن جميعهم يحملون أسلحة عظيم! أعتقد أننا نستطيع .إستثناء الزيارة الإجتماعية |
| Kolay olacak demiyorum ama az önce bir avuç kızın silahlı adamlara karşı savaşıp kazandığını gördüm. | Open Subtitles | لستُ أعني أن هذه المهمة ستكون سهلة ولكنني شاهدتُ اليوم بعض الفتيات يقاتلن رجالاً يحملون أسلحة ثقيلة، وينتصرن. |
| Aberdeen bir ordu tesisi, silahlı askerler var orada. | Open Subtitles | أبردين إنها منشأة للجيش مع رجال من الجيش, يحملون أسلحة للجيش |
| Bu sabah silahlı bir takım adamlar geldi ve Soo Yung'un dolabını boşalttı. | Open Subtitles | ... بعض الرجال أتوا إلى هنا هذا الصباح . لقد كانوا يحملون أسلحة , و قد أفرغوا خزانتها , لم أستطع إيقافهم |
| Efendim, birçok insan silah taşıyor. | Open Subtitles | سيدي ، معظم الجالسين يحملون أسلحة |
| Buralarda olmalı. Unutma Nikita, güvenlikleri silah taşıyor. | Open Subtitles | تذكري يا (نيكيتا) رجال الأمن يحملون أسلحة |
| Sadece Amerikan askerleri silah taşıyabilir. | Open Subtitles | الجنود الأمريكان هم فقط من يحملون أسلحة. |
| Otomatik silahlar taşıyorlar ve ellerinde rehineler var. | Open Subtitles | إنهم يحملون أسلحة الية ولديهم رهائن لم تأتنا أية تحذيرات |
| silah taşıyan zombiler mi? | Open Subtitles | زومبي يحملون أسلحة ؟ |