Dışarıdaki insanları bize karşı koruyorlar... halbuki dışarıdakiler de bizim kadar deli. | Open Subtitles | انهم يحمون الناس في الخارج منا حتى يصبحوا في الخارج مجانين مثلنا |
Sözde ülkeyi B. Milletler taburlarına karşı koruyorlar. | Open Subtitles | يدَعون انهم يحمون البلاد من قوات الامم المتحدة |
Adam çantayı alıyor, diğeri patronunu koruyor. | Open Subtitles | الآخرون يحمون هذا الرجل لا أحد يفزع , إنهم جيدون |
Bürokratlar ve politikacılar kendi yerlerini korumak için seni buraya ölüme yolladılar. | Open Subtitles | حفنة من البيروقراطيّين المتجادلين يحمون مصالحهم السياسيّة بينما يرسلونك إلى هنا لتموت. |
Mürekkepbalığı yumurtalarını mercanların mümkün olduğu kadar derinliklerine saklayarak diğer balıklardan korur. | Open Subtitles | لازالت المكان الأفضل لتربية عائلة الحبار يحمون أسماكهم بإخفائهم بأعمق ما يمكن |
Sence de kovanı mı koruyorlardı? | Open Subtitles | أتعتقدين أنّهم كانوا يحمون خليّتهم و حسب؟ |
Moranlar halkımızı ve hayvanlarımızı koruyan savaşçılar, bu problemler yüzünden sinirliler. | TED | الموران هم المحاربون الذين يحمون مجتمعنا وماشيتنا, وهم كذلك مستاؤون من هذه المشكلة. |
Kimliklerini koruyarak esirlerini de korurlar. | Open Subtitles | هم يحمون الرهائن ولكن إن كان المختطفين تركوك ترى وجوههم |
Bu bir komplodur demiyorum. Sadece kendilerini koruyorlar. | Open Subtitles | أنا لا أسميها مؤامرة، إنهم يحمون أنفسهم فحسب |
Paskalya'nın sırrını koruyorlar, ama ne olduğunu öğrenemeden önce nijyalar saldırdı ve Karbeyaz'ın sorumluluğunu bana verdiler. | Open Subtitles | انهم يحمون سر عيد الفصح وقبل ان يقولو لي هاجمهم النينجا واعطوني الارنب لاعتني به. |
Kredi kartı işlemlerini mesleki sırları, çok gizli devlet dökümanlarını koruyorlar. | Open Subtitles | يحمون تعاملات البطاقات الإئتمانية الأسرار التجارية، والملفات الحكومية السرية |
Kredi kartı işlemlerini mesleki sırları, çok gizli devlet dökümanlarını koruyorlar. | Open Subtitles | يحمون تعاملات البطاقات الإئتمانية الأسرار التجارية، والملفات الحكومية السرية |
Donanımlı askerler, yürüyüş kolunun her iki tarafını da savunarak âciz yavrularını taşımakta olan işçi karıncaları koruyor. | Open Subtitles | جنود مسلحين بقوة يحرسون جوانب الطابور عندما يتحرك يحمون العمال الذين يحملون صغارهم الضعيفة |
Bir şey anlatmayacağı kesindi. Bu insanlar birbirini koruyor. | Open Subtitles | بالطبع لن تقول لك شيئاً هؤلاء الناس يحمون بعدهم |
Göründüğü kadarıyla manastırı en az iki droid taburu koruyor. | Open Subtitles | يوجد مجموعتان من الرجال الآليين يحمون المنطقة |
Konoha ninjaları, arkadaşlarını korumak için gerekirse canını verir. | Open Subtitles | و نينجا كونوها يحمون رفاقهم، حتى لو كانت حياتهم في خطر |
Onlar erkekleri, kadınları korumak için öldü ve çocuklar isimlerini biliyorum asla kim. | Open Subtitles | ماتوا و هم يحمون الرجال و النساء و الأطفال الذين لن يسمعوا باسمهم أبداً. |
Tarikat Kilise'nin yeryüzündeki gücünün kaynağını korur: | Open Subtitles | رهبان الدير يحمون مصدر :قوة الكنيسة على الأرض |
Başkanın eşini koruyorlardı. | Open Subtitles | كانوا يحمون سيّدة رئيس الوزراء |
Fong'u koruyan ajanları atlatıp bej rengi bir Chevrolet araçla kaçmışlar. | Open Subtitles | فلتوا من قبضة الوكلاء الذين كانوا يحمون فونج وهربوا في سيارة شيفروليه بيج حديثة الصنع |
Robot kişisel korumalar. Onları etkinleştiren kişiyi korurlar. | Open Subtitles | إنهم حراس آليين إنهم يحمون أي من يتحكم بهم |
Eğer yakınlarında kötü birileri varsa ondan kendilerini nasıl korumaları gerektiği gibi. | Open Subtitles | .. كيف يحمون انفسهم إذا كانوا قرب شخص لا يظنون أنه شخص طيب |
Sivillerin kendilerini savunmak için etrafta dolaşmalarına izin veremeyiz, değil mi? | Open Subtitles | لا يمكننا السماح للمواطنين بالجري بالأرجاء يحمون أنفسهم، أليس كذلك؟ |
Günümüzde bir çoğu çalışan kadınların sahip olduğu bebekler bir gün iş gücümüzü dolduracak, hudutlarımızı koruyacak, vergi sistemimizi tamamlayacak. | TED | سيصبح الأطفال، وأولئك الذين تعمل أمهاتهم، سيصبحون قوة عاملة في مجتمعنا، يحمون أرضنا، ويشكلون القاعدة الضريبية. |
O uçurumu savunmuyorlar. | Open Subtitles | إنهم لا يحمون ذلك الجرف |
Hâlâ arkadaşlarının arkanı kollayacağını düşünüyor musun? | Open Subtitles | هل ما زلت تعتقد ان اصدقائك يحمون ضهرك ؟ |