Sanki...bir aura gibiydi, onu koruyan bir şey gibi. | Open Subtitles | ،كان مثل.. كان مثل الهالة مثل شيء يحميها |
Neden koruyor; işte bunu bilmiyorum. | Open Subtitles | ولكنني لا أعرف فحسب مما يحميها |
Orospuluk yapmaya başladığında bir süre şoförlüğnü yapmıştım, nasıl diyorsunuz, korumak için. | Open Subtitles | عندها ستكون البداية من أجل المال أقود لكم قليلا ثم أعرفكم عن يحميها. |
Babamın, Waodani ile temas kurduğunu saklayarak onu koruduğunu biliyordum. | Open Subtitles | عرفتُ أن أبي كان يحميها من خلال إبقاءه أمر الإتصال مع الواداني أمراً سرياً |
Artık o olmasa da köyünüze bir koruyucu gerekiyor. | Open Subtitles | بالرغم من رحيله، ما زالت قريتك بحاجة لمن يحميها. |
Onun koruduğu itlerin geri kalanı değil o kız. | Open Subtitles | هذه التي يحميها , وليس بقية المُستذئَبين |
Tek bildiğim kızın burada olduğu. Buradalardı ve kızı koruyordu. | Open Subtitles | -كل ما اعرفه انها كانت هنا وذهبا معاً, وهو يحميها |
Paris'in yüzleştiği tehlike, O'nun koruyucusu olması gereken adam. | Open Subtitles | الخطر الذي يواجه باريس هو الرجل الذي يجب عليه ان يحميها |
Ya da Medina'yı öldürdüğü takdirde onu gelecekteki tehtidlerden koruyacağına inanıyor. | Open Subtitles | أو يعتقد قتل " مادينا " سوف يحميها مما يراه تهديد يكبر على مستقبلها |
Ama bu arada, onu koruyan bir yasa yok. | Open Subtitles | وهو أيضاً سيقول بأنه لا يوجد قانون فيدرالي يحميها |
Liv şimdilik güvende de olsa, onu koruyan bir kişi üzerimizde | Open Subtitles | حتى لو كانت ليف بخير الآن، فالشخص الوحيد الذي يمكن أن يحميها |
Bu konuyu size açmak istememiştim ama sanırım Nick bir şeyden ötürü onu koruyor. | Open Subtitles | لم أشا أن أزعجك بهذا، لكن أظن أن "نيك" يحميها لسبب ما. |
Sen de biliyorsun. Onu koruyor. | Open Subtitles | وتعرف هذا، إنه يحميها |
Martin, neden kızı korumak zorunda olduğunu düşünüyordu? | Open Subtitles | لمـاذا مــارتن اعتـقد ذلك بـأنهُ يحميها ؟ |
Onu bu türden bir saçmalığa maruz bırakman nasıl onu korumak oluyor? | Open Subtitles | كيف تعريضها لهذا ؟ لهذا النوع من الهراء يحميها ؟ |
AquaAdam'ın onu neden bu kadar hırsla koruduğunu anlıyorum. | Open Subtitles | لا أرى لماذا الرجل المائي يحميها بحماس. |
Thomas onu koruduğunu söylüyor. | Open Subtitles | تةماس يقول بأنها يحميها |
Artık o olmasa da köyünüze bir koruyucu gerekiyor. | Open Subtitles | بالرغم من رحيله، ما زالت قريتك بحاجة لمن يحميها. |
İnkar edebilir ama onu koruduğu ortada. | Open Subtitles | قد ينفي هذا، لكنه يحميها. |
10 Gündür binbaşı Ram onu koruyordu. | Open Subtitles | ... المقدم رام كان يحميها طوال العشرة سنوات الماضية ، وأنت |
Fakat o adam endişelendiriyor beni. Kadının bir koruyucusu var. | Open Subtitles | لكن أمر الرجل يقلقني لديها من يحميها |
Sizin gibi bir profesyonel kampın sizi koruyacağına güvenmez. | Open Subtitles | محترفة مثلك لن تثق بالمخيم كي يحميها |
Tılsımın onu koruması gerekirdi. O yüzden onu ona verdiler. | Open Subtitles | كان من المفترض أن يحميها ولهذا السبب أعطوها إياه |
Tanrı onu korusun, o bu ülkenin geleceği. | Open Subtitles | فل يحميها الله هي مستقبل هذه الارض |