Herkes ona kızabilir ama adam doğruyu söylüyor. | Open Subtitles | كلّ شخص يصبح غاضبا جدا عليه، لكنّه يخبر الحقيقة. |
Skinner doğruyu söylüyor. Ona inanıyorum. | Open Subtitles | سكيننير يخبر الحقيقة. |
Bence doğruyu söylüyor. | Open Subtitles | [بشكل هادئ] أعتقد هو يخبر الحقيقة. |
Ya Şoför Burkholder masum olduğunu söylerken doğruyu söylüyorsa? | Open Subtitles | ماذا لو أن "برايفيت باركهولدر" يخبر الحقيقة وهو بريئ؟ |
Koç arabayı gördüm derken doğruyu söylüyorsa Anthony özellikle hedef alınmış demektir. | Open Subtitles | إذا كان المدرب يخبر الحقيقة عن رؤيته للمركبة إذا هذا يعني أن (أنثوني) كان مستهدف خصيصاً |
Eğer şu Tanrı adamı gerçeği söylüyorsa hepimiz bir yalana inanmışız demektir. | Open Subtitles | إذا كان رجل الله يخبر الحقيقة فجميعنا كنا نصدق كذبة |
- Eğer gerçeği söylüyorsa. | Open Subtitles | - مالم هو يخبر الحقيقة. |
- doğruyu söylüyor. - Kes sesini! | Open Subtitles | - هو يخبر الحقيقة. |
O zaman Ray doğruyu söylüyor. | Open Subtitles | حسناً، لذا (راي) يخبر الحقيقة |