Bu halinizin sizi kandırmasına izin vermeyin. | Open Subtitles | لا تدعى هذا يخدعك. أنا لست بمزحة فلدى تلك الموهبة. |
O zamandan beri kuzenimi aramadı. Sakın seni kandırmasına izin verme, kızım. | Open Subtitles | ولم يكلمها منذ ذلك الحين لا تتركيه يخدعك يا فتاة |
Seni kandırıyor. Arkanı döndüğün an kurşunu kafana yiyeceksin. | Open Subtitles | سوف يخدعك يا رجل، حالما تدر له ظهرك، سيرديك قتيلا، |
Sizi yanıltmasın. Tonla para var. Maskeleri satabilirseniz tabii. | Open Subtitles | لا تتركه يخدعك ، هناك اثقال ان كنت تستطيع حملها |
Çekici dış görünüşü sizi kandırmasın. | Open Subtitles | لا تدع الخارج جذابة يخدعك. انها خطيرة. |
Sizi aldatmasına izin vermeyin. | Open Subtitles | حسناً , لا تدعي ذلك الفلاح يخدعك |
- Sakın aldanma. O bir alan savaşçısı. | Open Subtitles | -لا تدع منظره يخدعك , إنه مقاتل ظريف |
Bir dakika, onu yenebilirsiniz Bay Pewterschmidt. Blöf yapıyor. | Open Subtitles | يمكنك هزيمته سيد بيوترشميدت إنه يخدعك |
Evet. Zengin kız, güzel bir otelde seninle takılıp,.. ...sonra da aldatıyor. | Open Subtitles | أجل، الفرخ الثري يجذبك في فندق لطيف ثم يخدعك |
Hayır, hayır, hayır, seni kandırmasına izin verme. Sürüyle bayan arkadaşı var. | Open Subtitles | لا، لا، لا تدعه يخدعك لديه العديد من الصديقات |
Şimdi seni kandırmasına izin verme. | Open Subtitles | أليس هذا لطيفا؟ لا تتركه يخدعك ياصديقي |
Bunları sana kim söylediyse, o kandırıyor seni. | Open Subtitles | ، أيّـاً كان مـَن أخبرك بهذا ! فهو يخدعك |
Olmaz Brendan. Seni kandırıyor. Kulede güvendeydin. | Open Subtitles | .لا يا "براندن" , سوف يوهمك و يخدعك كان يجب أن أتركك فى مأمن فى البرج |
Gibbs'in dekorasyonu seni yanıltmasın çünkü üst kat diskoya benziyor. | Open Subtitles | لا تدعى ديكور جيبز يخدعك لأن فى الأعلى انه يشبه صاله الرقص |
Bu bakışlar sizi yanıltmasın. | Open Subtitles | حسنا, لا تدعي مظهره الخارجي يخدعك. |
- Burası inanılmaz. - Kalabalık seni kandırmasın. | Open Subtitles | هذا المكان مذهل - حسنٌ , لاتدعي الحشد يخدعك - |
Seni kandırmasın. Yaramazın tekidir. | Open Subtitles | لا تدعي ذلك الأمر يخدعك إنه إبن الشيطان |
Görünüşünün seni aldatmasına izin verme yumruğunu oturtuyor. | Open Subtitles | لا تدع الشكل الخارجي يخدعك لكمته قوية |
Sakın buna aldanma. | Open Subtitles | لا تدع هذا يخدعك |
Blöf yapıyor. Ona ihtiyacı var. | Open Subtitles | إنه يخدعك يا (جيسي) إنه بحاجة لهذا الوغد الضئيل |
Sana söylemek istedim O seni aldatıyor. O sana ofisi vermedi. | Open Subtitles | انه يخدعك أيضا هو لن يعطيك هذا المكتب |
# Asıl budur istediği Yalandır her dediği # | Open Subtitles | # هذا هو سبب تواجده هنا # # لا تجعليه يخدعك # |
Beni kandırmaya çalıştınız. | Open Subtitles | كنتم تحاولون ان تخدعوني لا احد كان يحاول ان يخدعك |
Sıfatım sizi aldatmasın. Ön camları temizlemek dışında her şeyi yaparım. | Open Subtitles | لا تدع العنوان يخدعك ، إننى أفعل كل شئ فيما عدا مسح الزجاج الأمامى |
İnsanlar seni kandırabilirler. | Open Subtitles | يمكن للناس أن يخدعك. |
2 beden kotları seni şaşırtmasın. Fahişe bir hayli ağır. | Open Subtitles | لا تدع الجينز مقاس 2 يخدعك إنها عاهرة ثقيلة |