"يخذلني" - Translation from Arabic to Turkish

    • hayal kırıklığına
        
    • yüz üstü
        
    • yarı yolda
        
    • bırakmayan
        
    Babamın beni hayal kırıklığına uğratıp üzeceğini söyleyerek mi? Open Subtitles بماذا ، بالقول لي أن أبي سوف يخذلني ويتركني ؟
    Bedenim beni hayal kırıklığına uğratıyor ve hâlâ bir işe yarayacağını göstermek istedim ben de ama yaramıyor. Open Subtitles جسدي بدأ يخذلني ، وأردت أثبت أن ما زال بإمكانه تحقيق شيء ، لكن لا يمكنه
    Umarım hem beni hem de dünyanın geri kalanını hayal kırıklığına uğratmazsınız. Open Subtitles وآمل قطعاً ألاّ يخذلني هذا الخيار أنا والعالم
    Beni ve dünyayı yüz üstü bırakmayacağınıza adım gibi eminim. Open Subtitles وآمل قطعاً ألاّ يخذلني هذا الخيار أنا والعالم
    74 yıldır sağduyuma göre hareket ediyorum, beni yarı yolda bırakmayacaktır. Open Subtitles إستعمل إحساسي العام لـ 74 سنة و لم يخذلني حتى الآن
    Hayatımda beni yüzüstü bırakmayan tek şey onlar ve ben de onları asla yüzüstü bırakmam. Open Subtitles انهم الشيء الوحيد في حياتي الذي لم يخذلني و لن أخذلهم ابدا
    Yani ona, beni hayal kırıklığına uğratmaktan korkmayacağı kadar gaz vermeliyim. Open Subtitles إذا علي دفعه، لكن ليس كثيرًا بحيث يصبح خائفًا من أن يخذلني.
    Ve ben bu elbise yüzünden tekrar hayal kırıklığına uğramayı reddediyorum. Open Subtitles و أرفض أن يخذلني هذا الثوب ثانيةً
    Önce ona güvenmemi sağlıyor ki sonradan beni hayal kırıklığına uğratabilesin. Open Subtitles انه يحاول ان يجعلنى اثق به -وبعدها يخذلني
    Starken beni asla hayal kırıklığına uğratmaz. Open Subtitles ليس الآن. أوه, "ستاركي" لم يخذلني أبداً.
    Ama Benny için söyleyebileceğim tek şey beni hiçbir zaman hayal kırıklığına uğratmadı. Open Subtitles لكن الشيء الوحيد الذي أستطيع قوله عن (بيني) هو أنه لم يخذلني قط
    Ama Benny için söyleyebileceğim tek şey beni hiçbir zaman hayal kırıklığına uğratmadı. Open Subtitles لكن الشيء الوحيد الذي أستطيع قوله عن (بيني) هو أنه لم يخذلني قط
    - Evet. Onu tanıdığım süre boyunca beni hiç hayal kırıklığına uğratmadı. Open Subtitles طوال فترة معرفتي به لم يخذلني قط
    Yeri burasi degil. Burasi beni yüz üstü birakmadi. Open Subtitles إنه لا يتعلق بالمكان، إنه لم يخذلني.
    Yeri burası değil. Burası beni yüz üstü bırakmadı. Open Subtitles إنه لا يتعلق بالمكان، إنه لم يخذلني.
    Arlo beni hiç yüz üstü bırakmadı. Open Subtitles رجل لا يخذلني
    74 yıldır sağduyuma göre hareket ediyorum, beni yarı yolda bırakmayacaktır. Open Subtitles إستعمل إحساسي العام لـ 74 سنة و لم يخذلني حتى الآن
    Beni tek bırakmayan kişi Benny'di. Open Subtitles الشخص الوحيد الذي لم يخذلني كان (بيني)

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more