İşte minibüs geldi. Ruiz'i dışarı çıkarılmadan kimse harekete geçmesin. | Open Subtitles | حسناً ، هذه هي الشاحنة لا تتحركوا حتى يخرجوا رويز |
İşte minibüs geldi. Ruiz'i dışarı çıkarılmadan kimse harekete geçmesin. | Open Subtitles | حسناً ، هذه هي الشاحنة لا تتحركوا حتى يخرجوا رويز |
Dön ve onlara "dışarı çıkıp, merhamet dilemelerini" söyle. | Open Subtitles | أنت , عد الى هناك و أخبرهم أن يخرجوا اليّ و يتوسلوا من أجل الرحمة |
Diyalizden çıkmaları ve organ gelir gelmez ameliyata girmeye hazır olmaları gerek. | Open Subtitles | يجب أن يخرجوا من غسيل الكلى وجاهزون عند وصول المتبرع |
Onlar çıkana kadar güvende olmayacaktık. | Open Subtitles | أقول لك، لن نكون آمنين حتى يخرجوا للخارج. |
Geçen gün gemiden gönderdiğimiz mesajla insanlara saklandıkları yerlerden çıkmalarını söyledik. | Open Subtitles | الرسالة التي أرسلناها من السفينة قلنا للناس أن يخرجوا من مخابئهم منذ يومين |
Zavallı adamlar içeriye girdi ama bir daha çıkamadılar. | Open Subtitles | ذهبوا رفاقه المساكين إليه ولكنهم لم يخرجوا |
Hava saldırısından sonra, onlar siperden çıkmadan biz siperlere doğru gideceğiz. | Open Subtitles | بعد الغارة الجوية، انتقلوا إلى الخندق قبل أن يخرجوا من الحفرة. |
Beyler, işletme herkesin çıkmasını istedi bir adamı burada mastürbasyon yaparken yakalamışlar da attırılanları temizletmek için görevlileri yolluyorlarmış. | Open Subtitles | يا رجال، الإدارة تريد من الجميع أن يخرجوا لأنهم مسكوا رجل يستمني هنا.. وهم سيرسلون فريق لكي يمسح المني |
Lütfen, adamlarına söyle, ağılımdan çıksınlar. | Open Subtitles | رجاء، اخبر رجالك أن يخرجوا من حضيرتي |
İnsan içine çıkıyorlar. Ama sen... | Open Subtitles | على الأقلّ هم ما زالوا بإمكانهم أن يخرجوا علنا، لكنّ أنت |
Yani onlar birkaç gün önce çukurdan çıkmadılar. | Open Subtitles | أعني, لم يخرجوا من العدم منذ بضعة أيام فجأة |
Ama oradalarsa, dışarı çıkamayacaklar. | Open Subtitles | ولكن إذا كانوا هناك أنهم لن يخرجوا |
Toplumun içinde yürümeye başladım ve gün boyunca dışarı çıkmadıklarını fark etmek için bilim adamı olmaya gerek yoktu. | TED | فبدأت بالتجول في أنحاء المجتمع، ولم يكن الأمر يتطلب أن تكون عالم فضاء لكي تدرك أن من أريدهم لم يخرجوا أثناء النهار. |
Eğer onları dışarı salsaydım, sadece zarar vereceklerdi. | Open Subtitles | اذا دعيتهم يخرجوا , سيبدوا في الدمار ثانية |
Sam'i içeri sokmak için kapıyı açtığımda onları da dışarı salmış oldum. | Open Subtitles | لقد تركتهم يخرجوا عندما فتحت الباب لسام للدخول |
Normalde her yıl ilk maçtan önce oyuncularıma çıkıp, ellerinden gelenin en iyisini yapmalarını söylerim. | Open Subtitles | عادة قبل أول مباراة بالموسم أقول للاعبى أن يخرجوا للملعب و يبذلوا أقصى جهدهم |
Eğer kızlarının ve arkadaşlarının hapisten çıkmaları için | Open Subtitles | لما الأبوان لو لم يخرجوا إبنتهم وأصدقاءها من السجن |
dışarı çıkana kadar bekleyeceğim, teker teker ilgileneceğim. | Open Subtitles | سأنتظر حتى يخرجوا وأتعامل مع كل واحد منهم على حدى |
İstedikleri şekilde buradan çıkmalarını istemezdim. | Open Subtitles | وأنت تمتلكهم فى قبضتك ...أنا لاأريدهم أن يخرجوا |
Hepsi içeri girdiler ama dışarı çıkamadılar. | Open Subtitles | . . جميعهم دخلوا و لم يخرجوا |