"يخصّني" - Translation from Arabic to Turkish

    • bana ait
        
    • ait olan
        
    • ilgilendirir
        
    • olanı
        
    • benimle bir alakası
        
    Erkek arkadaşın bana ait bir şeyi aradığım için beni mülkünden kovmaya çalışıyor. Open Subtitles صديقك الحميم يحاول أن يطردني من منزلك لأنني كنت أبحث عن شيء يخصّني
    Benim emanetimi taşıyordu. Yani pencereden fırladığı sırada cebinde bulunan para bana ait. Open Subtitles كان ينقل بضاعتي، لذا فالمال الذي بجيبه حين سقط من النافذة يخصّني
    Burada bana ait bir şey olmamasının çok daha iyi olduğunu. Open Subtitles بأنّه سيكون من الأفضل عدم وجود أيّ شيء يخصّني هنا
    Hatta daha geçen hafta kendisi, bana ait olan bir şeyi aldı. Open Subtitles .. في الواقع ، الشهر الماضي أخذت شيئاً يخصّني إلى منزلها
    Saygısızlık etmek istemem ama hayatımı yaşayış biçimim beni ilgilendirir. Open Subtitles مع فائق احترامي، طريقتي في الحياة شأنٌّ يخصّني.
    - Hayır, sen haklıydın. - Hey. - Benim olanı geri almalıyım. Open Subtitles لا، أنتِ محقّة عليّ أنْ أسترجع ما يخصّني
    Biliyorsun, Harry, ben... Bunun benimle bir alakası olduğunu sanmıyorum. Sean, senin oğlun. Open Subtitles أوتعلم يا (هاري), لا أعتقد أن هذا يخصّني (شون) إبنك أنت, كيف تشعر؟
    Ama bana ait olmayan, anlatmaya haddimin olmadığı bir sırrı taşımak beni ürkütüyor. Open Subtitles ولكن يطاردني هاجس كتمي لسر لا يخصّني وليس لي حتى أفشيه.
    Çünkü sana yemin ediyorum bebeğim, o kadar ciddiyim ki eğer bana ait bir şeye tekrar dokunmaya kalkarsan seni siker atarım. Open Subtitles لأن أقسم يا عزيزتي أنا جديّة, إن حاولتِ... لمس أي شيء يخصّني مرّةً ثانية، فسوف أجعل حياتكِ جحيمًا.
    Hey, adamım, o bana ait değil. Benim değil. Open Subtitles مهلاً يا رجل ، هذا ليس ليّ، هذا لا يخصّني!
    bana ait olanı korudum ve hiçbir şeyden korkmuyorum. Open Subtitles لقد حميتُ ما يخصّني... و لستُ خائفاً من أيّ شيء.
    bana ait bir şey var onda ve geri almam lazım. Open Subtitles لديها شيء يخصّني , و أريد استعادته
    Çünkü sen ve kankan Dr. Stockman bana ait olan bir şeyi buldunuz. Open Subtitles ‏‏‏لأنك وصديقك د. "ستوكمن"‏ ‏‏وجدتما شيئا يخصّني‏‏
    Albay Leach, benim ilçemde kanunu avucunun içine alıyor iken o bana ait. Open Subtitles أيّها العقيد (ليش)، إنّه يخصّني عندما يقوم بتنفيذ القانون بنفسِه في مدينتي
    Sırada kimin olduğunu haftalardır biliyordum. bana ait olanı. Open Subtitles "عرفتُ من التالي منذ أسابيع، من يخصّني"
    Zavallının tekisin, bana ait olan bir şeyi çaldın. Open Subtitles لازلت خاسراً وسرقت ما يخصّني
    Sanırım sende bana ait olan bir şey var. Open Subtitles أعتقد أنّكَ تملك شيء يخصّني.
    Ne yaptığım beni ilgilendirir ama en iyisi bu. İnan bana. Open Subtitles ما أفعله شأنٌ يخصّني لكنّه في مصلحة الجميع، ثقي بي
    Senin mutluluğun beni her zaman ilgilendirir. Open Subtitles سعادتك أمر يخصّني
    Onun olan şeyi istiyorsa, benim olanı bana geri verecek. Open Subtitles إذا أراد استرجاع ما يخصّه، فعليه إعادة ما يخصّني.
    Zannedersem orada üzerinde çalıştığın şeyin benimle bir alakası yoktur. Open Subtitles لا أفترض أنّ ما تعمل عليه هُناك يخصّني.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more