"يدخنون" - Translation from Arabic to Turkish

    • sigara
        
    • sigaraya
        
    • esrar
        
    • içmeye
        
    • içiyorlardı
        
    • marihuana
        
    İlk risk tütün düzenlemelerinin artmasıyla daha az insanın sigara içecek olması. TED الخطر الأول هو أن عددًا أقل من الناس سوف يدخنون نتيجة لزيادة تنظيم التبغ.
    Yoksullar daha fazla borçlanır, daha az biriktirir, daha çok sigara ve içki içer ve daha az sağlıklı beslenir. TED يستدين الفقراء أكثر بينما يدّخرون أقل، يدخنون أكثر ويمارسون الرياضة أقل، يشربون أكثر ويأكلون بشكلٍ صحيٍ أقل.
    Ayrıca sigara içenlerin de her gün daha az sigara içtiği ve bunun tarihteki en düşük seviyeye ulaştığı da doğru. TED وصحيح أن هؤلاء الذين يواصلون التدخين يدخنون في اليوم عدد من السجائر أقل بكثير من أي وقت مضى.
    Beyler, konuşmamız gerek. Karım çocukları sigaraya alıştırmaya çalıştığınızı söylüyor. Open Subtitles نحتاج ان نتكلم،زوجتي تقول انكم تحاولون جعل الاطفال يدخنون
    Hepsinin saçları tas kafa ve esrar içiyorlar. Open Subtitles اصحاب القصات الغبية الذين يدخنون المخدرات
    Herkes pipolarındaki artıkları içmeye başlamıştı. Open Subtitles كان الناس يعيشون على الحافة ، يدخنون الخشب في الغليون
    Oldukça nefret dolu olan bu insanlar saçma kıyafetlerden giyinmişlerdi büyük purolar içiyorlardı. Open Subtitles كانوا حاقدين بملابسهم المضحكة يدخنون السيجار الكوبي
    Tütün endüstrisi, insanların makineler gibi sigara içmediğini biliyordu. TED ما تعرفه صناعة التبغ أن البشر لا يدخنون كالمكينات.
    Çok sigara içenler için çok faydalı, senin gibi. Open Subtitles مفيد جدا للناس الذين يدخنون الكثير من السجائر، مثلك
    - Hayır ama, içiyordum. Tekrar başlamamanın yolunun, sigara içenlerin yanında oturmak... olduğunu keşfettim. Open Subtitles وجدت أن الطريقة المثلى للإبتعاد عن التدخين هى التواجد بين من يدخنون
    Herkez heyecanlı, volta atıp baca gibi sigara tüttürüyorlar. Open Subtitles إنه وقت عصبي.إنهم يدورون حول انفسهم و يدخنون كالمداخن
    Günde üç paket sigara içip, sonra da "Ben vejetaryenim." diyen insanlara bayılmıyor musun? Open Subtitles أنتي فقط تحبين الناس الذين يدخنون ثلاثة علب في اليوم وتقولين أنا نباتية
    Yangın emniyetinin, sigara içerken uyuyakalıp yanan insanların hikayesi. Open Subtitles أنا أقوم بتحضير قصة عن الأمان من الحرائق واحتراق الناس عند نومهم وهم يدخنون
    Benim tanıdığım kadınlar filtreli sigara içer. Open Subtitles يدخنون سجائر بفلتر, أتعلمين تلك السجائر الطويلة, النحيفة؟
    İlçedekilerin yarısı aynı marka sigara içiyor. Open Subtitles نصف المدخنون في هذه المدينة يدخنون نفس النوع
    sigara içmeyen Amerikalılardan olduğunu düşünmüştüm. Open Subtitles ظننت انكِ قد تكونين احد الأمريكيون الذين لا يدخنون..
    Senin gibi bira üstüne bira isteyen sarhoşlar üstelik sigara yorucu oluyor Open Subtitles السكاري مثلك يطلبون بيرة بعد بيرة و يدخنون لقد تعبت منهم
    Şimdi, BR bir fikir ile geldi Hollywood'taki yapımcılara rüşvet verip aktörlerin ekranda sigara içmesi ile ilgili. Open Subtitles الآن، بي آر جاء بتلك الفكرة بأننا يجب أن نبدأ برشوة المنتجون في هوليود لجعل الممثلين يدخنون على الشاشة.
    İnan bana Peter, isteyeceğimiz son şey çocukların sigaraya başlaması. Open Subtitles صدقني ،اخر شيء نفكر به ان نجعل الاطفال يدخنون
    Dostum, esrar çektiklerini bile sanmıyorum. Open Subtitles يا رجل أنا لا أعتقد حتى أنهم يدخنون بالأنبوب
    Herkes pipolarındaki artıkları içmeye başlamıştı. Open Subtitles كان الناس يعيشون على الحافة ، يدخنون الخشب في الغليون
    Baba, bir kaç sikik kafalı Çinli asker penceremin önünde sigara içiyorlardı. Open Subtitles يا ابي, بعض الجنود الصينيين كانوا يدخنون خارج نافذتي
    Tüm arkadaşları buradaydı. marihuana ve eroin partisi yaptılar. Open Subtitles كان كله أصدقاءها ، إنهم يدخنون المارجوانا والهريوين

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more