Onları durdurmaya çalıştım ama beni yere serdiler, kalkmama da izin vermediler. | Open Subtitles | حاولت أن أجعلهما يتوقفان لكنهما استمرا بدفعي إلى الأسفل ولم يدعاني أنهض |
Ama çocuklar da hastalar ve uyumama izin vermiyorlar ve biliyor musun? | Open Subtitles | , الأمر أن الولدين مريضان أيضاً , و هما لا يدعاني أنام و أتعلمين ماذا؟ |
Dışarı çıkmama zar zor izin verirler ve bir yerimi yaralamamı yasaklardılar. | Open Subtitles | بالكاد كانا يدعاني ألعب بالخارج ومعاذ الله إذا شعرتُ بالحكة |
Korumaların seni öldürmeme izin vermiyorlar ama boğazını koparıp atabilirim. | Open Subtitles | حارساك لن يدعاني أقتلك لكنّي أقدر على انتزاع حلقك |
Çaldığını gördün, değil mi Paco? Çünkü çoğunlukla konuşmama izin vermiyorlardı. | Open Subtitles | رأيته يقوم بذلك، صحيح يا (باكو)؟ لأنهما لم يدعاني أتحدث |