- Evet, öyle iddia etti. | Open Subtitles | نعم هذا ما يدعيه نجى هو وابنه بصراحة لا افهم |
Eğer Ajan McGee, iddia ettiği gibi kim olduğunu söylediyse Bennie'nin tehditkar davranması mümkün değil. | Open Subtitles | و لو كان العميل (ماغي) عرّف عن نفسه بشكل صحيح بالشكل الذي يدعيه, لما كان (بيني) تصرف بهذا الشكل المهدد |
- O da bunu iddia ediyor. | Open Subtitles | حسناً، هذا ما يدعيه. |
fakat rakipleriniz bunu iddia ediyor. | Open Subtitles | لكن هذا ما يدعيه منافسوكم. |
- Esas o iddia ettiği kişi değil. | Open Subtitles | أنه ليس الرجل الذي يدعيه. |
Olduğunu iddia ettiği kişinin sen olmadığını söyle bana. | Open Subtitles | قل بأنك لست الرجل الذي يدعيه |
Moritz Stamm'ın iddia ettiği kişi değil aksine Doğu Almanya Yabancı İstihbaratı, HVA için bir casus olduğu şüphesi üzerine gizli bir soruşturma yürütüyorum. | Open Subtitles | أنا أجري تحريات سرية جداً فإن هنالك بعض الشكوك حول أن (موريتز ستام) هو ليس من يدعيه لكنه جاسوس يعمل لصالح الاستخبارات الألمانيَّة الشرقيَّة |