"يدوران" - Translation from Arabic to Turkish

    • geleceğe
        
    • dönen
        
    • bağlar
        
    • dönüyorlar
        
    Arzu ettiğimiz geleceğe uzanan bağlar başladı çatırdamaya... Open Subtitles الماضي والحاضر يدوران* *ويداخل كلّ منهما الآخر
    Arzu ettiğimiz geleceğe uzanan bağlar başladı çatırdamaya... Open Subtitles الماضي والحاضر يدوران* *ويداخل كلّ منهما الآخر
    Arzu ettiğimiz geleceğe uzanan bağlar başladı çatırdamaya... Open Subtitles الماضي والحاضر يدوران* *ويداخل كلّ منهما الآخر
    Gökyüzünde tek bir ışık gibi görünen bu yıldız, aslında birbirinin yörüngesinde dönen iki yıldızdan oluşmaktadır. Open Subtitles يظهر كنقطة وميض واحدة في السماء، ولكنه في الواقع نجمين يدوران حول بعضهما.
    Ve sonra bir birinin etrafında dönen iki tane kara delik oluşacak. Open Subtitles فسيكون له حينها ثقبان أسودان يدوران حول بعضهما
    İkiz gezegenler tek güneşin etrafında dönüyorlar, ...fakat her biri kendi yer çekimine sahip. Open Subtitles كوكبان توأمان يدوران معاً حول شمس واحدة لكن لكلاً منهما جاذبيته الخاصة والمعاكسة
    Arzu ettiğimiz geleceğe uzanan bağlar başladı çatırdamaya... Open Subtitles الماضي والحاضر يدوران* *ويداخل كلّ منهما الآخر
    Arzu ettiğimiz geleceğe uzanan bağlar başladı çatırdamaya... Open Subtitles الماضي والحاضر يدوران* *ويداخل كلّ منهما الآخر
    Arzu ettiğimiz geleceğe uzanan bağlar başladı çatırdamaya... Open Subtitles الماضي والحاضر يدوران* *ويداخل كلّ منهما الآخر
    Arzu ettiğimiz geleceğe uzanan bağlar başladı çatırdamaya... Open Subtitles الماضي والحاضر يدوران* *ويداخل كلّ منهما الآخر
    Arzu ettiğimiz geleceğe uzanan bağlar başladı çatırdamaya... Open Subtitles الماضي والحاضر يدوران* *ويداخل كلّ منهما الآخر
    Arzu ettiğimiz geleceğe uzanan bağlar başladı çatırdamaya... Open Subtitles الماضي والحاضر يدوران* *ويداخل كلّ منهما الآخر
    Birbiri etrafında dönen iki yıldız hayal edin. Open Subtitles تخيلوا نجمين يدوران حول بعضهما
    Ondan sonra Aleksander Wolszczan adında bir kişi sahneye çıkıyor. Mikrofonu eline alıyor ve şunu diyor: "Evet, Lyne'ın ekibi bir pulsar gezegeni bulamadı ama benim ekibim farklı bir pulsar yörüngesinde dönen bir değil, iki tane gezegen buldu. TED واعتلى المنصة شخص آخر يدعى الكساندر ولشان يحملُ الميكرفون ويقول: "أجل، لم يجد فريق لين كوكب النجم النابض، ولكن لم يجد فريقي كوكبًا واحدًا فقط وإنما كوكبين يدوران حول نجم نابض مختلف.
    İkisinde de yaşam var ve aynı güneşin etrafında dönüyorlar. Open Subtitles ،كلاهما صالحان للحياة وكلاهما يدوران بنفس المدار الشمسي
    İki kara delik, Evren'deki en yoğun şey, bir tanesi 29 güneş kütlesinde ve diğeri 36 güneş kütlesinde, çarpışmadan önce birbirlerinin etrafında saniyede 100 kez dönüyorlar. TED ثقبان أسودان - الأكثر كثافة في الكون- واحد بكتلة 29 شمساً. و الأخر بكتله 36 شمساً. يدوران حول بعضهم البعض 100 مرة في الثانية الواحدة قبل التصادم.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more