"يديره" - Translation from Arabic to Turkish

    • yönetiyor
        
    • işlettiği
        
    • yönetiliyor
        
    • Yöneten
        
    • yönetilen
        
    • tarafından işletilen
        
    Rıhtımda bir depo var. Hagen, Guatemala dışından paravan bir şirket yönetiyor. Open Subtitles هناك مستودع بالاسفل بجوار أحواض السفن هيجان يديره لحساب شركة شل بجواتيمالا
    İçinde bulunduğumuz dünyayı az sayıdaki güçlü adamlar yönetiyor. Open Subtitles العالم أنت وأنا الذي نمضي فيه . يديره رجال السلّطة وهم قليل
    Babanın işlettiği stüdyoda çalışırdı. Bilirsin işte, sistemin bir parçasıydı. Open Subtitles كان يعمل في الاستوديو الذي يديره أبوك جزء من النظام
    Çok güzel insanların işlettiği çok güzel bir yer olduğunu hatırlıyorum. Open Subtitles أتذكر أنه كان مكاناً رائعاً يديره أناس رائعون.
    Bu mahalle komple çeteler tarafından yönetiliyor. Open Subtitles هذا الحيّ بأكمله يديره مجموعة من العصابات
    Bir aşevi açan bir imam tarafından yönetiliyor. Open Subtitles والذى يديره إمام يحضر المشروبات الأن
    Grubu Yöneten adam işinde harikadır. Open Subtitles عنوان إجتماع جيد و الشخص الذي يديره رائع
    Kara mayını kurbanları Alberto Cairo tarafından yönetilen Kızılhaç Yardım Merkezinde tedavi oluyorlar. TED ضحايا الألغام يتم مساعدتهم في رحاب الصليب الأحمر الذي يديره ألبرتو كايرو.
    Bu köşede, Frank Murray ve Küçük Frank tarafından işletilen Buzzkill! Open Subtitles في هذا الركن , يديره فرانك مولي " وإبنه " فرانك " الإبن " " بازكيل "
    Orası babamızın bölgesiydi. Zasa utanç verici bir şekilde yönetiyor! Open Subtitles ذلك كان حى ابى زاسا يديره كأنه عار له
    Eğer bu tehditin ucunda Hector Salazar var ise, işleri muhtemelen Kuzey Meksika'dan yönetiyor olabileceğini düşünüyorlar. Open Subtitles اذا كان (هيكتور سالازار) هو مَن أعدّ لهذا التهديد البيولوجى... فهو على الأرجح يديره من شمال المكسيك نحتاج لقائمة بممتلكاته
    - O yönetiyor ama. Open Subtitles إنه يديره.
    Chelsea'de iki ibnenin işlettiği harika bir lokantada oturup sandviç yemek üzereyim. Open Subtitles إنّي على وشك أن أجلس و آكل ساندويشاً بهذا المطعم الرائع الّذي يديره اثنان من الشّواذ
    Arizona'da işlettiği çocuk sığınağının bütün bağışlarını kaybetmiş. Open Subtitles خسر كل التمويل الخاص بتوفير المأوى للاطفال الذى كان يديره فى ولايه أريزونا
    Hastenelerden biri, Bağımsız Doktorlar Derneği'ndeki (IDA) Suriyeli arkadaşlarımın işlettiği bir çocuk hastanesiydi. TED كان إحداها مستشفى أطفال يديره أصدقائي السوريون في هيئة الأطباء المستقلين "IDA"
    Senin dükkanı soyan ekip, Buckwild isimli bir eleman tarafından yönetiliyor. Open Subtitles الطاقم الذي ضرب محل تعديل السيارات يديره رجلاً يُدعى (بكوايلد)
    AmIhotornot.com-- her gün 250,000 insan bu siteye giriyor, ve bu site 2 gönüllü tarafından yönetiliyor, size biraz inek olduklarını söyleyebilirim ve (Kahkahalar) çok reklam vererek bu hale gelmediler. TED AmIhotornot.com -- يومياً يزور 250،000 شخص الموقع، يديره متطوعان، ويمكنني إخباركم بانهما طلاب صف، و (ضحك) لم يصلوا لهذا المستوى بالإعلان كثيراً.
    George Washington adında biri tarafından yönetiliyor. Open Subtitles يديره شخص يدعى (جورج واشنطن).
    Yöneten kişinin kimliği gizli. Open Subtitles الشخص الذي يديره مجهول,
    Yöneten kişinin kimliği gizli. Open Subtitles الشخص الذي يديره مجهول,
    Hey, siz. Yalancılar tarafından yönetilen bir takımı desteklemeyin. Open Subtitles أيها الطفل والرجل لا تشجعا فريقاً يديره كذابون
    Silver Spring'deki beyazların eşkıyalar tarafından yönetilen yere gitmek istemediklerini söylüyorlar. Open Subtitles يقول أن البيض في سيلفر سبرينغ لا يريدون الذهاب إلى مكان يديره رجل عصابات.
    Karşılaştığım bir diğer şey de bakkalın bir işletme gibi olmamasıydı, aslında, orası, aylık 600 dolar harcayarak 20 kadını, onlara küçük el işleri ve pişmiş mallar vererek, günlük 50 sente fakirlik içinde orada tutan iyi niyetli insanlar tarafından işletilen klasik bir yardım kuruluşu gibiydi. TED وقد عرفت أيضاً أن المخبز لم يكن أي شئ يشبه الأعمال، في الواقع، لقد كان عملاً خيرياً كلاسيكياً يديره شخص حسن النية الذي كان في الأساس يصرف 600 دولار شهرياً لجعل تلك النسوة مشغولين بصنع المنسوجات الصغيرة وتغليف السلع، ويعيشون على 50 سنتاً يومياً، ومازالوا فقراء.
    Canning'in aradığı numara Vivek Assadullah tarafından işletilen bir merkezmiş, ...bir kanser uzmanı. Open Subtitles إن الرقم الذي اتصل به (كاننغ من هنا هو مركز يديره (فيفك أسد الله وهو مختص بعلاج السرطان

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more