"يذكّرني" - Translation from Arabic to Turkish

• hatırlatıyor
• hatırlattı
• hatırladım
• Aklıma
• hatırlatılmasını

Bu bana hapishanenin bacasından kaçmaya çalıştığımız anı hatırlatıyor.
يذكّرني ذلك في السجن عندما حاولنا الهروب خلال المدخنة

Alyansı çıkarıyorum çünkü seni nasıl ihmal ettiğimi hatırlatıyor.
أنزع هذا الخاتم لأنه فقط يذكّرني كيف خذلتك

Bu bana Niltor'da Kan Gölü'nde yelken yaptığım günleri hatırlattı.
هذا يذكّرني بالابحار على ظهر خليج قرح الدم في نلتور

Şimdi hatırladım, sana hafif bir şeyler ikram edecektim.
هذا يذكّرني لقد وعدتك بأن اعمل لك وجبة خفيفة

Aklıma gelmişken, bu akşam olacağını söyledi.
بالمناسبة، هذا يذكّرني قال إنّه سيأتي الليلة

Evet, bu size garip gelebilir ama ama o bana tedavi ettiğim kıdemlileri hatırlatıyor.
أجل، ربما يبدو هذا غريباً لك، لكنّه، يذكّرني بمحارب قديم كنتُ أعالجُه

Bu, her ne ise, kendimi düşünmek yerine, bu dünyadaki var olma sebebimin, sizlerle ilgilenmek olduğunu bana hatırlatıyor.
مهما كان يجعلني لا أهتمّ بنفسي وهو يذكّرني

Bu her gün bana temel ihtiyaçlara odaklamayı hatırlatıyor.
وهذا يذكّرني يوميًّا بالتركيز على الأساسيّات

Bunu her gün görmek önemli şeylere yoğunlaşmamı hatırlatıyor.
وهذا يذكّرني يوميًّا بالتركيز على الأساسيّات

Çünkü bana ayrılık gibi şeyleri hatırlatıyor.
حسناً ، لأنّ هذا يذكّرني بأن الأمور تتداعى

Bu bana bir müşterilerimle ilgili ilginç bir hikayeyi hatırlatıyor.
مما يذكّرني بقصّة مثيرة جدًا بخصوص أحد زبائني

Doktor bana şu ayakkabılarını çıkarmadan sikişen Johnny'yi hatırlatıyor.
إنّه يذكّرني بجوني الذي يضاجع وهو ينتعل حذائه.

Bana lisedeki piçleri hatırlatıyor.
ذلك يذكّرني نوعًا ما بمهرّجين المدرسة الثانوية.

Bana kim olduğumu ve yaşamaya neden devam ettiğimi hatırlatıyor.
إنه يذكّرني بهويتي ولماذا قررت البقاء حيّة

Bütün bunlar bana Kuzey Afrika'da arkeolojik bir kazıda asistanlık yaptığım yazı hatırlattı.
هذا يذكّرني بالصيف الذي قمت فيه بالمساعدة في حفريات أثرية في شمال إفريقيا

Bu bana Maternity Hastanesi'nde çalışma yapmak istediğin zamanı hatırlattı.
هذا يذكّرني بعندما أردت لدراستك أنْ تُجرى في مستشفى الأمومة،

Aa, bu bana hatırlattı onlar nerede olduğumu merak ediyordur
مما يذكّرني. على الأرجح أنهم يتساءلون عن مكاني.

Dedi de hatırladım, idrar duyumu hâlâ kazanmış değilim.
و هذا يذكّرني أنّي لم أسترجع إحساسي بضرورة التبوّل بعد.

Ateşin etrafında dans eden Afrikalı kız kardeşlerimi hatırladım.
يذكّرني هذا بإخوتي الإفريقيات يرقصن حول النار

Annemle babamın bizi kampa götürdüğü hafta sonu geldi Aklıma.
يذكّرني بالوقت... في نهاية الأسبوع تلك عندما إصطحبنا والدينا للتخييم.

Sana verebileceği her şeyi veremeyeceğimi bana her gün hatırlatılmasını istemem.
أتريدي أن يذكّرني كلّ يومٍ بعجزي عن منحكِ ما منحك إيّاه؟