"يذيب" - Translation from Arabic to Turkish

    • eritir
        
    • eritebilir
        
    • eritecek
        
    • eritmeden
        
    • eritiyor
        
    • eriterek
        
    • eritebilecek
        
    Korkuyu, duygusuzluğu veya karamsarlığı ne eritir? TED إذا، ما الذي يذيب الخوف والبلادة والكآبة؟
    "Senin cömertliğin kalpleri eritir." Open Subtitles "سخائك يذيب القلوب"
    Volkanik aktivite, topraktaki donmuş suyu eritebilir, mineral ve gıda döngüsünü sağlayıp, hayatın oluşması için elverişli koşulları sağlayabilir. Open Subtitles يمكن للنشاط البركاني أن يذيب المياه المتجمدة في التربة ويعيد دورة المعادن والمواد المغذية خالقاً ظروف مناسبة لوجود الحياة
    Kavurucu sıcaklığıyla Mars Kaptan Ishaan'ın Dünya kontrolünü eritecek. Open Subtitles كوكب المريخ الملتهب سوف يذيب رابط القائد إيشان بالأرض
    Evet, yerde yanan bir delik var, botlarımın tabanını eritmeden gelip alsan iyi olur. Open Subtitles نعم انها تحترق في الأرض تعال وخذه قبل ان يذيب جزمتي
    Bonbonlarını kendi elinde değil, bir kaşarın ağzında eritiyor olabilir. Open Subtitles ربما يذيب حلوى الـ " إم آند إم " الخاصة به في فم عاهرة ما وليس بيده
    Ama küresel ısınma buzulları eriterek bu akışı engelliyor. Open Subtitles و لكن ارتفاع الحرارة العالمى يذيب الثلج فى القطب و ذلك يعرقل تيار الأطلنطي
    İmparatorun kızıl kuşaklı 7000 savaşçısını eritebilecek bir güzellik. Open Subtitles جمالها يذيب إمبراطورية كوين و 7000 من المحاربين البؤساء
    "Senin cömertliğin kalpleri eritir." Open Subtitles "سخائك يذيب القلوب"
    "Senin cömertliğin kalpleri eritir." Open Subtitles "سخائك يذيب القلوب"
    "Senin cömertliğin kalpleri eritir." Open Subtitles "سخائك يذيب القلوب"
    Pekâlâ, sanırım onu Teslamla vurabilirim. Balmumunu eritebilir. Open Subtitles أعتقد أني أستطيع اصابته بمسدسي_ هذا من شانه أن يذيب الشمع_
    Bir anda kemiklerindeki tüm etleri eritebilir. Open Subtitles سوف يذيب اللّحم عن عظامك في غمضة عين
    - Ne çeşit bir asit vücudu eritebilir? Open Subtitles أي نوع من الأسيد يذيب الجثة ؟
    Efsaneye göre bu ejderhanın kükremesi insanın etini kemiklere kadar eritecek derecede ateşliymiş. Open Subtitles تقول الاسطورة ان صوت هذا التنين مخيف جدا صوتة يستطيع ان يذيب لحمك من على عظامك
    Vücudu bir buzu eritecek kadar ısı yayıyor. Open Subtitles ان جسمه حار جدا يمكنه أن يذيب الجليد.
    Şimdi, git ateşli erkek arkadaşın burayı eritmeden önce.. ..onunla dans et. Open Subtitles والآن، اذهبي للرقص مع فتاكِ الساخن المثير قبل أن يذيب الغرفة
    Başla, Machello, sıcak şekerleme dondurmayı eritmeden ye. Open Subtitles كلها ( ماتيشلو ) قبل أن يذيب البخار الساخن الأيس كريم
    Dırdırın kemiklerimi eritiyor. Open Subtitles عنادكِ يذيب عظامي
    Reaktör buzu eriterek oksijeni ayrıştırıyor. Open Subtitles المولد يذيب هذا0000 ثم يحوله الى اكسجين-
    Koç boynuzunu eritebilecek başka bir şey bilmiyorum. Open Subtitles لا أعرف شيء آخر قد يذيب قرون الحَمل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more