"يراكِ" - Translation from Arabic to Turkish

• seni görmek
• görmesin
• görmesini
• görüyor
• gördüğü
• seni görmez
• gören
• görmedi
• görünce
• görmesi
• görmeden
• görebilir
• görmesine
• görmeyecek
• seni görmüyor

- Affedersin, ama seni görmek istedi. - Seni salak.
آسف , لكنه أراد أن يراكِ - أيها الأحمق -

Aynı zamanda, eğer bir erkek seni görmek istiyorsa, inan bana, seni görecektir.
و أيضاً، إذا أراد شاب أن يراكِ صدقيني سيراكِ

Diğerleri görmesin diye çantayı yukarıya saklamıştın.
وأخذتِ الحقيبة هناك حتى لا يراكِ اﻵخرون فقلت لكِ لا بأس أنا لست خجِلة

Senden bir şey rica edeceğim. Eğilir misin? Birilerinin seni görmesini istemiyorum.
اصنعي لي معروفاً, انخفضي للأسفل لا اريد ان يراكِ احد

Diğer yandan herkes seni görmek istiyor.
أنتِ، من الجانب الآخر، الجميع يريد أن يراكِ.

Ödül avcılarıyla çalışan bir casus olabilir ama seni görmek istediğini söylüyor.
من المحتمل انه جاسوس يعمل لدى صائدو الجوائز ولكنه يقول انه يريد ان يراكِ أين هو؟

Adam tam bir baş belası, seni görmek istediğini söylüyor.
،إنه شخص مزعج جدًا يقول أنه يحتاج لأن يراكِ يمكنني أن أتصل بالشرطة

seni görmek ona iyi gelecektir.
سيكون جيّدا بالنسبة له بأن يراكِ

Sen yine Şeker Kang seni benimle görmesin diye mi dikkatli davranıyorsun?
...أنتِ، مرةً أخرى هل أنتِ حذرة من أن يراكِ "حلوى كانغ" معي؟

Olur, ama dikkatli ol. Kimse görmesin.
حسناً,لكن كونى حذرة لا تدعِ أحداً يراكِ

Benimle aynı arabaya bindiğini kimsenin görmesini istemiyorum.
لا أريد المخاطرة بأن يراكِ أحد تركبين السيارة معي.

Erkeğinin gidişini görmesini sağlayacağım!
سأجعل حبيبكِ يراكِ وأنتِ تموتين، حسناً؟

Farkli olmalisin çünkü Tanri seni görüyor.
كلا، يجب عليكِ أن تكونين فتاة مُختلفة لأنه يراكِ.

Ve seni ağzında silahımla gördüğü zaman ortaya çıkacaktır.
وعنـدما يراكِ ومسدسي في فمـكِ فسيظهـر نفســه

Kafandakini çıkarmamaya çalış böylece kimse seni görmez, tamam mı?
حسناً، حاولي التخفي حتى لا يراكِ أحد، حسناً؟

Eminim sizi gören herkes aynı şeyi söylüyordur..., ...beni affedin ama çok güzel bir bayansınız.
حسنًا, أنا متأكد أن كل من يراكِ ,سيقول الشئ نفسه تلك حقيقتكِ, أعذريني, امرأة جميلة

Sanki daha önce kimse seni çıplak görmedi.
هذا ليس كأنهُ لم يراكِ احدٌ عارية من قبل.

Diğerleri seni görünce, ikramiyelerini unutacak.
عندما يراكِ الآخرون، سوف ينسون مكافآتهم.

Nikahtan önce damadın seni gelinlikle görmesi uğursuzluk getirir.
العريس لا يجب أن يراكِ قبل الزفاف حظ سيء

Artık yapabileceğin bir şey yok. Biri görmeden gidelim hemen buradan.
لا شيئ يمكنك عمله يجب أن نذهب قبل أن يراكِ أحد

Hatta belki seni iç çamaşırlarınla da görebilir.
ربما يمكنه ان يراكِ بملابسك الداخلية كذلك

Çünkü görünmez olduğunuzda, diğerleri sizi görmeyebilir fakat insanların görmesine yardım edemezsiniz.
لأنه عندما تكون مرئيًا ربما لا يراكِ الآخرون ولكنك لا تستطيع أن تتفادى رؤية الآخرين

Kimse seninle konuşmayacak. Kimse seni görmeyecek.
يجب أن لا يتحدث إليكِ أحد ولا يراكِ.

O seni görmüyor, hepsi bu. Hepsi bu.
هو فقط لا يراكِ علي حقيقتكِ , هذا كل شىء