Tamam, buradaki herkesin görmesi gereken bir şey var. | Open Subtitles | حسناً, هناك شيء يجب أن يراه الجميع. |
Onu çarmıha çivileyip, herkesin görmesi için havaya kaldıracakları yere. | Open Subtitles | ... حيث سمروه ... و ارفعوه حتى يراه الجميع |
herkesin görmesi için avluda kalacak. | Open Subtitles | ينبغي أن يكون في الفناء لكي يراه الجميع |
- Bunu çıkarmalısın. - herkes görsün diye yaymalısın. | Open Subtitles | عليك نشر ذلك قم بنشره حتى يراه الجميع |
- Alacağım, önce herkes görsün de. | Open Subtitles | سأقومبذلك... بعدما يراه الجميع |
Çünkü neredeyse herkesin gördüğü bir sorunu çözmek kolaydır. | TED | لأنه من السهل حل مشكل يراه الجميع تقريباً. |
Restoranı etkileyen, herkesin gördüğü ve kuşkunun olmayacağı bir şey. | Open Subtitles | ,خطأً يؤثر على المطعم خطأ يراه الجميع, و لا يمكن المسألة فيه |
- herkesin görmesi için, bir kadının yatak odası. | Open Subtitles | العمل الداخلي لكي يراه الجميع |
Bu yüzden bu gece, o yüzüğü takacaksın ki, herkes görsün. | Open Subtitles | لكي يراه الجميع |